Makalemizin başlığı vefatının 11. Yılını idrak ettiğimiz Merhum Başbakan Necmeddin Erbakan Hocamıza aittir.  Dijital çağ denilen XXI. Yüzyıla adım atmış olsak da  “Bâtıl”ın emperyalist düzlemde hayata, insana ve varlığa bakışı değişmiyor. Tevhidin tarihinde Hak; adalet, hakkaniyet ve eşitlik mücadelesini verirken, bâtıl ise, gücüne güvenerek Hakk’a razı değil, gücü neyi gerektiriyorsa, zorbalığın, yıkımın ve kaosun her türlüsüne utanmadan, sıkılmadan tevessül ediyor. Rabbimizin buyurduğu gibi: “Hak gelmeden batıl gitmeyecektir.” Hakk’ın hayata hâkimiyeti de bizim çabamıza ve Yüce Allah’ın bu çabamız karşılığındaki yardımına bağlıdır.

İnsanlık tarihi değişmiyor. Zorbalık da insanın fıtratında, adalet ve hakkaniyet de insanın fıtratında…  Esas olan eğitim yoluyla adalet ve hakkaniyet sahibi birey ve toplumları yetiştirmektir. Bu da ancak ekmel din İslam’a teslimiyetle gerçekleşecektir.  Geçmişte Osetya’da, Abhazya’da, Bosna’da, Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de, Suriye’de, Keşmir’de, Doğu Türkistan’da yaşananlar zorbalığın örnekleridir.  Aynı durum bugün, Ukrayna’da tekrarlanıyor. Adaleti tasfiye ederek gücü öne çıkarmak en büyük zulümdür.  Bugün ABD, Rusya ve İsrail’in yaptıkları adaletin yerine kuvveti koymaktır. Bu anlayışın egemen olmasından dolayı uluslararası ilişkiler bir türlü normalleşmiyor, dünya barışı sağlanamıyor.

Toplumların en büyük eğitimcileri, Peygamberlerdir. Nübüvvetin tarihinde onlar, Yüce Allah’ın kendilerine gönderdiği her biri doğruluğun rehberi olan İlahi kitaplarla toplumları eğitmek için mücadele vermişlerdir. Bu mücadelelerinde karşılarında hep, Nemrut, Firavun, Ebu Cehil gibi zorbaları, zalimleri ve mütekebbirleri görmüşlerdir. Bugün de dünden farklı değildir. Despotların taraftarları ile adâletten yana olanların taraftarları hala varlıklarını korumaktadır. Müslümanların güçlü irade beyanlarıyla Hak ve adalet taraftarları galip gelecektir.

Geçmişte  Erbakan hocamız  dünyanın zalimlerini “timsaha” benzetirdi. Timsahın bir çenesi ABD, diğer çenesi Rusya’dır, derdi. ABD ve Rusya’nın durumu, Ha Hoca Ali, Ha Ali Hoca gibidir, derdi. Yok, birbirlerinden farkları, hepsi zalimdir, anlamında… ABD’nin İslam ülkelerindeki yıkımı ortada.. Rusya da bundan farklı değil.. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki maddi gücü elinde tutanlar, siyasetlerini “güçlü olan haklıdır” batıl tezleriyle yürütüyorlar. Bugün Putin ve şürekâsının yönetiminde olan Rusya, dur durak bilmiyor, dün Gürcistan’ın Osetya, Abhazya  bölgesini, Ukrayna’nın özerk Kırım Cumhuriyetini, şimdi de tamamen Ukrayna’yı ilhak etmek istiyor. Gerekçe, eski toprakları (!)..Kim bilir belki de yarın kendi doğal sınırlarına paralel olan Türk Cumhuriyetlerindeki bölgeleri ilhak edecek..

Bu ateş makinasını kim susturacak ve zorba siyaseti kim durduracak?

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yazmış olduğu “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” kitabında,  haklının güçlü olduğu bir dünyanın mümkün olduğunu anlatıyor. Hala “Dünya Beşten Büyüktür” sloganını var gücüyle seslendiriyor. Eninde sonunda dünyanın zalimleri, gasıpları bu söze kulak vermek zorunda kalacaklardır.  Çünkü zulüm ilelebet gitmez, zâil olacaktır. Bu da ancak Müslümanların adalet temelli bir dünya kurmaları sayesinde gerçekleşecektir. Çünkü adâlet ve hakkaniyetten uzak, çıkar ilişkilerine dayalı bir anlayışla dünya barışına katkı sağlamak ve tüm insanların huzur içerisinde yaşadıkları yeni bir sistem oluşturmak imkânsızdır.   

O halde yapılması gereken, küresel ölçekte  adalet temelli yeni bir dünya sistemi kurmaktır.