Senan Kazımoğlu

Senan Kazımoğlu

Hürriyete Uçan Türk

Hürriyete Uçan Türk

1920 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Bolşevikler tarafından işgal edildikten sonra Mehmet Emin Resulzade tutuklanır. Resulzade tutukluyken Stalin, alaylı şekilde: “Bu kısa süreli egemenlikte halka ne verdiniz?” diye sorar. Resulzade’nin cevabı manidardır: “Kısa sürede bir şey veremesek de özgürlüğün ne olduğunu anlattık, istiklali tattırdık.”

Resulzade sözünde haklıydı. Çünkü, Azerbaycan halkı istiklale aşıktır. Tarihinin hiçbir döneminde Azerbaycan Türkleri, işgalcilere boyun eğmedi. Evet, işgal edildi ama eline geçen her fırsatta işgalcilere başkaldırdı. Halkın bu özgürlük aşkı nihayet, 1991 yılında gerçek oldu. Allaha şükürler olsun ki, bu yıl 30. yıldönümünü kutlayacağımız hür Azerbaycan devletimiz mevcuttur.

Ama, bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti için canı, kanı pahasına savaşanlar vardı. Bugünkü hür Azerbaycan devletini biz, o, insanların mücadelelerine borçluyuz. Bugün, o, insanlardan birisi “Hürriyete Uçan Türk” diye tanınan Mehmet Altunbay’dan bahsedeceğim.

Mehmet Altunbay, 1911 yılında Gence şehrinde doğdu. Babası ve dayıları, Azerbaycan işgal olunduktan sonra Bolşeviklere karşı mücadeleye giriştiler. Ancak, daha sonra yakalanıp, küçük Mehmedin de gözü önünde kurşuna dizildiler. Mehmet, bu yaşadıklarını hiç unutmadı.

Mehmet Altunbay, liseyi Bakü’de bitirdikten sonra 1931 yılında Hava Okulunu kazandı. Bu okulda okurken önce Moskova, daha sonra ise Ukraynaya giderek, 1933 yılında Odesa Askeri Hava Okulundan mezun oldu. Havacılıkta başarılarından dolayı birçok kez tekdirnameler ile teltif edildi. Sovyet Rejiminde yükselmek varken o, babası ve dayılarının yolundan giderek istiklal mücadelesine atıldı. Fakat, Azerbaycan’ın bağımsızlığı için arkadaşlarıyla gizli bir teşkilat kuran Altunbay’ın faaliyetleri, Sovyet gizli polisi tarafından fark edildi. Deşifre olan arkadaşlarının kurşuna dizilmesinden sonra Altunbay, mücadelesini Azerbaycan’da devam ettiremeyeceğini anladı ve Türkiye’ye gitmenin yollarını aradı.

1939 yılında Bakü Hava Okulu Uçuş Birliği Komutanıyken birkaç arkadaşıyla birlikte Rus Uçağını kaçırarak, İran sınırına geçti. Uçak, vurulan mermilerden dolayı ağır tahrip alsa da sağ salim İran topraklarına iniş yaptı. Burada zorlu bir mücadelenin ardından nihayet, Türk Büyükelçiliğine ulaşabildiler. İran'daki Türk Büyükelçiliğinin desteğiyle Bağdat'a gittiler. Buradaki büyükelçi Sahip İlkin Bey, Altunbay ve arkadaşlarını trenle Türkiye’ye yolcu etti. Fakat, yolda İngiliz tarafından durdurulan trende, evraklarından şüphe edilerek yakalandılar. Altunbay ve arkadaşlarının casus olduğunu zanneden İngilizler, tam kurşuna dizecekken, Türk Büyükelçisi yine yardıma geldi ve onları kurtararak Türkiye’ye gönderdi.

Mehmet Altunbay, Türkiye geldikten sonra önce Nuri Demirağın fabrikasında pilot olarak görev alır. Ardından, 1943 yılında Genelkurmay Başkanlığına muracaat ederek, pilotluk yapacağına dair belge alır. Bundan sonra 1945-1960 yılları arasında Türk Hava Yollarında pilot olarak çalışır.

Tüm bunların yanında mücadelesine de devam eder. Sırasıyla hatıralarını ve mücadelesini anlatan yazılar yazıp kitaplar yayınlar. Mehmet Altunbay'ın hayatı 1967 yılında çekilen “501 Numaralı Hücre” isimdeki filme de konu olur.

İstikalal mücahidi Mehmet Altunbay, 27 Aralık 1987’de Ankara'da hayata gözlerini yumdu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi
SON YAZILAR