Hasan Ukdem

Hasan Ukdem

Kamyon arkası yazılar ve hayat

Kamyon arkası yazılar ve hayat

Gönlünde yer yoksa güzelim, 

Fark etmez ben ayakta da giderim. 

 

Uzun yolculuklarda denk geldikçe Kamyonların arkasına yazılı o herkesin malumu yazıları okumak özel zevklerim arasındadır desem yanlış söylemiş olmam. Onlarda öyle güzel espriler, öyle güzel duygular, öyle güzel manalar vardır ki ancak Anadolu insanının yüreğinden kopup gelen türkülerimizi koyabilirim karşılarına. Türkülerimiz de esprili, duygulu ve manalı değil midir? İçerikleri de türküler kadar geniş bir yelpazede yerini alır. Aşk, hasret, geçim sıkıntısı, gurbet kahrı, sıla özlemi ve daha birçok şey hayata dair.  

 

Bizim gülümsememizi bir fotoğrafçı istedi, o da parasını aldı

 

Şoförlük zor bir meslektir ancak kamyon şoförlüğü daha da zordur. Günlerce belki aylarca yolda olmak, akşam evine gidememek, kışta yazda, gecede gündüzde, karda yağmurda, sıcakta soğukta sürekli direksiyon başında olmak gerçekten kolay değildir. Benzin istasyonlarında, yol kenarlarında park etmiş kamyonları, tırları gördüğümde hep içerisinde uyumakta olduğunu düşündüğüm şoförler gelir aklıma. Hangi yorgunluklarla ve hangi hasretlerle ve kim bilir hangi duygularla uzanmıştır kamyonun döşemeleri üzerine. Son teknolojilerle gerçi kamyon ve özellikle tırların içine çok güzel bölmeler yapılıyor ama hangisi ev konforunda olabilir ki? 

Âşıksan vur saza, şoförsen bas gaza. 

Uzun yola en çok yakışan şeyse radyodan gelen müzik sesidir. Orada çalan şarkılar, türküler şoförün hem arkadaşı olur hem de duygularını okşar. O yüzdendir ki bazı kamyon arkası yazılar arabesk duygulardan da beslenir. Hatta arabesk sanatçılarının isimlerine bile yer verilir. Mesela şu sözde olduğu gibi: 

Biz Ferdileri Müslümleri dinleriz yolda. 

Tarkan, Serdar açmaz bizi damardan gideriz yolları… 

 

Damardan gidilen yoldur, uzun yol. Hayatın kendisi gibi, gideceğin yolu bilirsin de karşına nerede neyin çıkacağını kestiremezsin. O yüzden laylaylom bir yolculuktan çok arabesk bir yolculuktur bu ve ancak arabeskin acılı sözleriyle bir gönül yakıtı temin edilebilir. Çoğu zaman kamyonun yükünden ağırdır, şoförün yükü. Molalarda karşılaşılan meslektaşlarla yapılan sohbetler de böylesi bir içeriğe sahiptir o yüzden. Nükteli, esprili, şakalarla süslüdür ama asla laylaylom değildir. 

İleride güzel günler göreceğiz demişlerdi. Daha ne kadar gideceğiz? 

Hep bir umut vardır yine de şoförün yüreğinde bütün makul insanlarda olduğu gibi. Yoksa ne hayat çekilir ne de uzun yollar. Yol çizgileri uzayıp gittikçe menzilin yaklaştığını hisseder ve dönüşün yaklaştığının haberi yayılır içine şoförün. Yükünü indirir ve yeni bir yükün altına çeker aracını. Hayatla çok benzeşir yaptığı meslek. Hayatta da öyle değil midir? Bir derdi savar insan, bir başka derdin içinde bulur kendini. 

Otopsi istiyorum! Hayallerim kendi eceliyle ölmüş olamaz. 

Hiçbir yük şoförü yolundan alıkoyamaz. Hiçbir dert insanı öldürmez. Şoför, nasibi kadar yol yapar, insan, ömrü kadar yaşar. O yüzden kamyonlar değişebilir, yollar değişebilir ama yolculuk değişmez. Nasıl insan her sabah bir güne uyanırsa, şoför de her indirdiği yükten sonra bir başkasının talibi olur. Çünkü o yüklerle gelir çoluğunun çocuğunun rızkı. Ekmek o yüklerin altındadır ve o yükler taşındıkça evinde tencere kaynar, hanımın yüzü güler, oğlan kız, doyar, okur, evlenir…  

Güzel günler zorlu duraklardan geçer. 

Her şey hayatın devamı içindir, neslin devamı, devranın dönmesi için. Bazen bir rampaya vurur kamyonunu, bazen bir tünelin içine sürer. Ama son yolculuğuna kadar molalar hariç durmaz. Alnındaki zulasına yerleştirdiği bir fotoğraf, radyodan gelen bir şarkı, telefona düşen bir mesaj yoluna yakıt olur, gönlüne sürur. Akar yol, devam eder hayat. 

Kaderinse dünya küçüktür ama kaderin değilse çıkmaz sokakta bile karşılaşamazsın. 

Yollar tecrübe katar her kilometrede kendini kat edene. Şoför de yollar bittikçe olgunlaşır, yılları deviren insanlar gibi. Beklemesi sabır kazanır, özlemesi tevekküle karışır. Olmayanı güneş doğsa göremeyeceğini, olanı ise yıldızların altında bile seçeceğini bilir. Farın ışığı ona yolların yüzünü aydınlatırken, yılların geçişi kendi yüzünü kırıştırır. Ve indiği kamyona bir genç adam biner. Ölenlerin yerini doğanlar doldururken, emekli olan şoförlerin yerini yenileri alır. Ne yollar biter ne dünya dönmekten vazgeçer, ta ki kıyamete kadar devam edecektir bu, şoförlerin yükü, insanlar kederi… 

Ne kadar yol alırsanız alın, sevgiyle kalın. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Ukdem Arşivi
SON YAZILAR