Ömer Tokgöz
Ömer Tokgöz Kültür Çınarlarımız: Zeki Oğuz

Kültür Çınarlarımız: Zeki Oğuz

Konya kültürüne ve irfanına hizmet eden birçok değerli bilgi emekçisi insanlar bulunmaktadır. Özellikle Tanzimat döneminden bugüne sözlü sohbet ve bilgilerin yerini yazılı materyaller almıştır. Klasik edebiyatın unsurları olan şiir yoluyla divan yazmak, mesnevi oluşturmak, masal gibi ögelerin yanı sıra modern anlatım teknikleri olan hikâye, roman ve gazete bünyesinde fıkra yazarlığı ön plana geçmiştir.

Bu kişiler bazen diplomalı, mektep medrese mezunu ve üniversite eğitimi almış bir kısmı ise çarıklı erkan-ı harp olarak Konya irfan meclislerinde temayüz edip ön plana çıkmışlardır. Bu değerli köşe taşı insanlar herhangi bir makam, mansıp ve ücret için değil Konya kültürünü yaşatmak için var olmuşlardır. Daha önce yetişip tevarüs ettikleri bilgi ve birikimleri ile Konya yaşantısı hakkında ellerinden geldiğince yazıp çizmişlerdir. Adeta ayaklı birer kütüphane olarak ivazsız ve garazsız birer irfan neferi olmuşlardır.

whatsapp-gorsel-2025-02-02-saat-17-55-35-5b5eb569.jpg

Kimdir bunlar denilirse sosyal alanda Konya kültürüne mesleki birikimleri, edebiyat, tarih, folklor, spor ve Konya musikisi alanındaki çalışmaları ile temayüz etmiş kişilerdir. Bu kişiler gönüllü olarak eserler vermiş, kitapları, sazı ve sözü ile hizmet eden irfan ehli insanlardan bahsediyorum. Kimler derseniz Aşık Şem’i, Namdar Rahmi Karatay, Ayaşlı Şakir Efendi, M. Fethi Uğur, Selçuk Es, Fevzi Halıcı, Afif Evren, Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu, Tahir Büyükkörükçü, Ali Kemal Belviranlı, Sefa Odabaşı, Seyit Küçükbezirci, Zeki Oğuz, Hasan Özönder, İhsan Kayseri, N. Yalçın Dikilitaş, Ahmet İzzet Koyunoğlu, Namık Ayas, Mehmet Ali Uz, Saim Sakaoğlu, Mazhar Sakman, Ahmet Özdemir, Rıza Konyalı, Aşık Salihi, Ahmet Güldağ, İsmail Detseli, Tahir Sakman, Muzaffer Tulukçu gibi ilk akla gelen isimlerdir. Konya bu anlamda birçok gönül ve kalem ehli insan çıkaran kadim ve münbit bir irfan ocağıdır.

Elhamdülillah bu vadide hazırlanacak bir listede bu isimler kadar değerli birbirinden kıymetli çalışmalar yapan onlarca kişi sayfalarca yer tutar. Yaşayan ve vefat eden bu irfan neferi ustalar ve üstatların bazılarına yetiştim ve tanıştım ve rahle-i tedrislerinden geçtim. Özellikle araştırma disiplini noktasında rahmetli Gazeteci Yazar İhsan Kayseri üstadımı ve yazarlık mecrasında ise rahmetli Gazeteci Yazar ve mütefekkir Seyit Küçükbezirci üstadımı rol model olarak alıyorum. Kendilerinden feyz aldığım, sohbetlerini dinlediğim bu üstatlardan vefat edenlere yüce Mevla’dan rahmet dilerim. Yaşayanlara ise sağlıklı ömürler ve yaptıkları çalışmalar için teşekkürü bir borç bilirim. Kendilerine eriştiğim ve el aldığım için kendimi her zaman şanslı hissederim.

whatsapp-gorsel-2025-02-02-saat-17-55-35-8f32ff32.jpg

Bu anlamda Konyamızın medar-ı iftihar kaynağı değerli Gazeteci, Yazar, Gezgin ve Fotoğraf sanatçısı , Yörüklerin dostu ve gözlemcisi Zeki Oğuz’u hatırlamak üzerime düşen bir vefa borcudur. Zeki Oğuz’un biyografisi şöyle:

Konya ili Selçuklu ilçesi Tatköy'de dünyaya geldi. İlkokulu köyünde tamamladı. 1954'ten 1962'ye kadar köyde bir çocuğun yapabileceği her işi yaptı. Bazı öykülerine de yansıyan at, kuzu ve sığır çobanlığı bu döneme rastlar. 1963'te Konya Erkek Sanat Okulunun sınavını kazanarak bu okulun orta kısmına başladı. Bu okulun lise 1. sınıfında okuldan ayrıldı. 1967'de Fatma Oğuz ile evlendi. Bu evlilikten Kâzım, Hüseyin, Emine ve Şafak adlarında dört çocuğu oldu. 1968'de Yeni Konya gazetesinde gazeteciliğe başladı. 1972'de Yozgat’ta askerliğini tamamladı. 1975'te Kooperatifler Müdürlüğü’nde memurluğa başlamış ve 2001'de Tarım İl Müdürlüğü’nden emekli oldu.

whatsapp-gorsel-2025-02-02-saat-17-55-35-676f1bab.jpg

Çocukluğundan gelen gezme tutkusunu fotoğraf ve yazılarıyla birleştiren Zeki Oğuz, hem gazeteci hem fotoğrafçı hem de yazar kimliğiyle birçok esere imza attı. Yeni Meram, Yeni Konya, Manşet, Konya Postası, Cumhuriyet Gezi, Siyah/Beyaz, İpek Yolu gibi dergi ve gazetelerde gezi ve köşe yazıları yazdı. İlk kişisel sergisini 1995'te Konya Güzel Sanatlar Galerisinde açtı. Konya Fotoğraf Amatörleri Derneğinin kurucu üyesi olup bu güne kadar 38 kişisel sergi açmış ve karma sergilere katılmıştır. Yörüklerle ilgili belgesel film çalışmaları da vardır. Hâlen Konya yerel gazetelerinden biri olan Memleket gazetesinde gezi yazılarını sürdürmektedir.

Edebiyatçılar Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Edebiyatçılar Derneği Konya Şubesi üyesi ve Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği’nin kurucu üyesidir. 1970'de Kavgadayız Her Saat adlı şiir, 1981'de de Bebek adlı öykü kitabı yayımlandı. Zeki Oğuz’un diğer öyküleri Varlık, Yaba Edebiyat, İnsancıl, Gerçek Sanat, Çağrı, Çalı, Eşik, Aykırı Sanat gibi dergilerde yayımlandı. 1997'de Konya Çalı Kültür Sanat Dergisini yayımlamaya başladı. 110 sayı yayımlanan Çalı dergisinde yaşayan değerlerimizle ilgili özel sayılar yaptı. Dergide sürekli olarak Konya kültürünün öne çıkmasını sağladı. (https://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/oguz-zeki?fbclid=)

Son 25 yılda Zeki Oğuz üstadımla Konya Aydınlar ocağının Sille Kültür evinde yapılan programlarında ve TYB Konya evinde cumartesi günleri yapılan etkinliklerde sayısız kez bir araya geldik. Çalı dergisinin faaliyette olduğu zamanda rahmetli Ahmet Özdemir’in de bulunduğu bir kitap tanıtım programında da bulunmuştum. Zeki Oğuz üstadımla yolculuklar da yaptım. Birlikte merhum İhsan Kayseri’nin koordinasyonunda Seydişehir ve Akşehir ilçesinde etkinliklere katıldık. TYB organizasyonu ile Afyon Bolvadin gezisine ve Konya Ereğli ilçesindeki “yazılacak çok şeyimiz var etkinlikleri” kapsamında birlikte otobüs yolculuğu yaptık.

whatsapp-gorsel-2025-02-02-saat-17-55-35-1499d911.jpg

Zaman zaman Zeki ağabeyimin Rampalı çarşıda bulunan her yeri kitap ve objelerle dolu ofisinde kendisini ziyaret de ettim. Zeki Oğuz üstadımın ofisi salt bir işyeri olmaktan öte dostlarının ziyaret ettiği bir kültür merkezi idi. En son görüşmemizde 1961 yılında Konya'da 6 ay süren Yılmaz Güney'in Konya sürgün günlerini konuşmuştuk.

Miço Mustafa lakaplı meşhur kabadayı ile olan şahsi dostluğu üzerinde durduk. Miço Mustafa ve Yılmaz Güney dostluğunu sordum. Yılmaz Güney’in Konya günlerini Sedef Saplı Bıçak kitabında anlatan Zeki Oğuz ağabeyim bu dostluğun arka planını da anlattı. Kendisine Miço Mustafa Saldı’ nın Selçuk sporda futbol oynaması ve Konya İdmanyurdu kulübünde takım kaptanlığı yapmasını sormuştum. Bu dostluk üzerinden Yılmaz Güney'in de Konya İdmanyurdu antrenmanlarına katıldığı tespitlerimi Zeki Oğuz ağabey de teyit etmişti.

Zeki ağabeyimin en önemli yönlerinden biri de sade ve mütevazi biri olması idi. Bir önemli yönü de Konya türkülerine tutkun ve meftun idi. Nereden biliyorsun denilirse, bir Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi gezisinde Afyon Bolvadin ilçesine giderken beraberdik. Yolcular içinde otobüste çalmak üzere kaset getiren tek kişi bendim. Daha henüz cd çalar, flash bellek devri başlamamıştı. Yanıma özellikle Ahmet Özdemir ve Rıza Konyalı albüm kasetlerinden almıştım. Otobüsün hostes kısmına oturup teybi kendim açtım. Otantik Konya türkülerinin sesini duyunca Zeki üstadım yerinden kalktı ve şoför kabinine yanıma kadar geldi. Servis koltuğu üzerinde birlikte hem Konya türküleri dinledik hem Konya barana kültürü üzerine sohbeti koyulaştırdık.

Zeki üstadım nerede ne zaman olsa gördüğü her yerde muhatabına selam veren ve selam alan bir insandı. Fikir çilesi çektiği kadar fikirlerinin bedelini de 12 eylülde işsiz kalarak, hapis yatarak ödeyen bir insandı. Alnındaki çizgiler dağda bayırda şahit olduğu Yörüklerin çilesi, kahrı ve çaresizliklerinin ona yüklediği bir sorumluluğun ağırlığı kadar kendi çektiği sıkıntı ve bedellerin de çehresine yansımış izleri idi.

Zeki Oğuz gibi insanlar bir daha zor yetişir. O halkına karşı nasıl sorumlu olunur denildiğinde nev-i şahsına münhasır örnek bir kişilikti. O aynı zamanda samimi bir müslüman ve sosyal demokrat bir kişiliğe sahipti. Sohbetinden ve bilgilerinden istifade etmek benim için bir şeref olmuştur. Zeki Oğuz üstadıma bu vesile ile yüce Mevla'dan rahmet dilerim.

Zeki Oğuz -100 bini aşkın fotoğrafım var

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Tokgöz Arşivi