Öfkeni diri tut, boykota devam
Filistin ve Gazze konusunda dikkatimiz dağılıyor. Kamuoyunda ateşkesten sonra sanki her şey normale dönmüş gibi bir hava estiriliyor. Hâlbuki zulüm kaldığı yerden devam ediyor. Gazze yerine Batı Şeria başta olmak üzere Filistin’in diğer bölgelerinde kitlesel olmasa da Filistinliler öldürülüyor. Filistin meselesi yerine dişe dokunur bir gündemimiz olsa neyse diyeceğim ama o da yok. Üç sene sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin adayı kim olacak sorusunun şimdiden bir anlamı yok. Bırakalım birbirlerini yesinler. Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan bir daha aday olamaz diyen de, erken seçim çağrısı yapan da aynı muhalefet. Niyetleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tekrar seçtirmek. Anlaşılan belediyelerden kazandıkları yetiyor, ülkeyi yönetimine talip olup başlarının ağrımasını istemiyorlar…
Gazze’de ateşkes ilân edilince her şey bitti gibi davranılmaya çalışılıyor. Bizim basınının önemli bir bölümü bunu bilerek yapıyor. Çünkü bazıları için Filistinlilerden çok boykot meselesi daha önemli. Boykot konusunda kafa karışıklığına izin verilmemeli. Düne kadar boykot edenler, basının da etkisiyle artık barış sağlandı, boykota gerek yok diye düşünüyor. Basına güvenilmez çünkü işin içine para girdi mi işler çok çabuk değişiyor. Geçtiğimiz cuma günü sözde muhafazakâr bir gazetemizde hamburger deyince herkesin aklına ilk gelen markanın Türkiye CEO’su ile yarım sayfalık bir röportaj vardı. Boykot listesinin tepesinde olan marka, yerseniz yüzde 98’lik yerlilikle üretime 850 milyon dolarlık bir katkı sağlamış.
O kadar sinsiler ki bu meşhur hamburgercinin Türkiye hakları 2022’den beri Katarlı bir yatırımcının elindeymiş. İşin daha da tuhafı bu Katarlı yatırımcının annesi de Filistinliymiş. Yani gidip gönül rahatlıyla yiyebilirsiniz(!) Ana firmaya sadece isim hakkı ödüyorlarmış. Mesele de zaten o isim değil mi? Madem o kadar paranız, pulunuz var. Kendi markanızla üretim yapın. Fakat o işler öyle olmuyor. Bizim sözde muhafazakâr basınımız da sırf para uğruna sinsice bunları aklamaya devam ediyor. Boykot meselesi öyle bir ateşkes ile bitecek şey değildir. Bağımsız, özgür Filistin kurulup, İsrail yerin dibine batasıya kadar boykot devam etmelidir.
ABD başkanı Trump geçen gün yanına Netanyahu’yu alıp Gazze’nin geleceği konusundaki fantezilerinden bahsetti. Gazzeliler Mısır ve Ürdün’e sürülüp Gazze tamamen boşaltılacak. Yeniden imar edilecek Gazze, ABD kontrolüne geçirilip uluslararası bir tatil köyüne dönüştürülecek. Trump, bu lafı ettikten sonra elbette büyük tepki gördü. Onun amacı, imkânsız olarak görülen bir şeyi dile getirerek normalmiş gibi tartışmaya sunmaktı. Bunda da başarılı oldu. Sonrasında yaptığı açıklama da ise her şeyin Filistinlilerin iyiliği için olduğunu söyledi. Trump, “Bunu dünyanın o bölgesinde yatırımcı olacağımız bir gayrimenkul işlemi olarak görüyoruz. Filistinlilerin yaşadıkları bölgeye geri dönüp, 10 yıl sonra yeniden oradan ayrıldıklarını görmek istemem” diyor.
Oyun bu kadar açıkken biz sıradan insanın uyanık olması gerekiyor. Boykot meselesi işte bu yüzden ciddi. Ortada çözülen bir şey yok. Kamuoyu oluşturup, bir punduna getirdiklerinde Filistin’in tamamına çökmeye çalışacaklar. Sonrasında elbette iş bize kadar gelecek. Siyasetçilerimiz de uyanık olsunlar diyeceğim lakin bu konuda çok emin değilim. Çünkü Trump’ın rüzgârıyla, ateşkes sağlandı Gazze şimdilik yeniden imar edilsin, her şey 7 Ekim’in öncesine dönsün denilebilir. İsrail ile yeniden normalleşme özellikle Arap ülkeleri için çok zor değil. Bizim için ise imkânsız olmadığını söyleyebilirim. Bu noktada siyasetçilerimizden çok bizim ne diyeceğimiz önemlidir. Boykot, mücadelemizin sembolü, görünür yüzüdür. Biz boykota devam edip İsrail’e ve onun işbirlikçilerine lanet okuduğumuz her gün siyasetçilerimizde İsrail ile normalleşme lafını ağızlarına alamayacaklardır.
Filistin ve Gazze’nin gündemin ilk sıralarından düşmesine izin vermemeliyiz. Siyasetin kuru kayıkçı kavgalarının kimseye bir faydası yok. TV’ye çıkıp saatlerce muhalefetin adayı kim olur, Cumhurbaşkanı Erdoğan tekrar aday olabilir mi diye boş boş konuşanlar İsrail’e hizmet etmektedir. Bunun farkında olsalar, olmasalar da bu böyledir. İsrail ve işbirlikçi destekçilerine olan öfkemizi diri tutup, boykota devam edeceğiz. Bize yakışan budur…