İbrahim Doğan

İbrahim Doğan

Sadece Hakemi Değil, Konyaspor’u da konuşalım

Sadece Hakemi Değil, Konyaspor’u da konuşalım

Hiç bahane üretmeye gerek yok. Bahane üretileceğine özeleştiri yapılsa ve “nerede hata yaptık?” diye sorulsa daha doğru olur. Atiker Konyaspor, Beşiktaş’a son 2 yılda hiç yenilmemişti. Devrenin ilk maçında Konya’da yeşil beyazlı takım ile Beşiktaş 2-2 berabere kalmıştı. Hata galibiyeti kaçıran taraf da Konyaspor’du. O maçtan sonra Konyaspor’un güzel oyunu ve Bajiç’in attığı goller konuşulmuştu. Ancak İstanbul’da oynanan maçta Atiker Konyaspor’un karşısında o Beşiktaş yoktu. Daha diri olan, ne yaptığın bilen ve bu sene de şampiyon olmak isteyen bir Beşiktaş vardı. Kadrosuna yeni kattığı futbolcular da sahadaydı. Yani “ilk maçta berabere kaldık. Bu maçta galip gelebiliriz” özgüveni Konyaspor’un yaptığı ilk hataydı. İlk dakikalardan itibaren Beşiktaş, Konyaspor karşısında üstünlüğünü gösterdi. Aslında Konyaspor, Beşiktaş maçında her zamanki oyununu oynamış olsaydı, en azından beraberliği kurtarabilirdi. Atak oynayan bir takıma boşluklar verirsen, işte o anda golü kalende görürsün. Sabırlı bir oyun oynamış olsaydı Konyaspor, sonuç hüsranla bitmezdi. Bakıldığında Konyaspor çok mu kötü oynadı? Cevabı elbette ki hayır… Ama doğru oynadı mı? Sorusunu sorduğumuzda yine koca bir “hayır” cevabını vermemiz doğru olur. Beşiktaş, Konyaspor’a karşı daha doğru oynadığı için skor bu hale geldi. Karşında geçen hafta kendi sahanda kazandığın Çaykur Rizespor yok! Şampiyonluğa oynayan bir takım var. Sen o takımla başa baş oynamaya çalıştığın zaman hata yaparsın. Zaten oyuncu kalitesi de ortada… Beşiktaş’ın hem taktiği, hem de oyuncu kalitesi Konyaspor’un İstanbul’dan eli boş dönmesine neden oldu. Genele bakıldığında da maçın hakkı Beşiktaş’ındı. Çünkü daha iyi oynadı ve daha doğru işler yaptı.

Hakem Özgür Yankaya eleştiriliyor. Eleştirilecek kararları elbette ki var.  Tosiç’in bir pozisyonda keleye geçmesi ve Skubiç’in ortasına iyi uzanması o kararların en öne çıkanı… O pozisyonda “PENALTI” kararı verilmeliydi. Hakemleri eleştirelim, en doğal hakkımız. Ancak sadece hakemi eleştirmekle kalmayalım. Kendimizi de eleştirelim. Diyelim ki, “şu sebeplerden dolayı biz doğru işler yapamadık”. O sebeplerin çözümüne bakalım. Mesela Milli Takım’a göndermek istediğimiz Ömer Ali Şahiner’i konuşalım. Beşiktaş maçında neler yapamadığını konuşalım. Neden milli takıma gidemediğini bir kez daha Beşiktaş maçını izleyerek değerlendirelim. Hatta gol krallığı listesinde üst sıralarda yer alan Bajic’i konuşalım. Gol atmanın sadece topun ona çarparak çizgiyi geçmesi anlamına gelmediğini konuşalım. Hatta beğenmediğiniz Volkan Fındıklı’nın Beşiktaş karşısında sahadaki en iyi ve en doğru işleri yapan futbolcu olduğunu konuşalım. Skubiç’in hatalarını, Rangelov’un eksiklerini ele alalım. Bu hatalar ve yapılanlar elbette ki çözülecek konular. Ancak, “kötü oynadığımız için yenildik” diyelim. Aykut Kocaman, zaten maçı tekrar izleyip hatalarının farkında varacaktı. Ama önemli olan bu hataları bir daha futbolcuların yapmaması… Yani hakem aldı maçı Beşiktaş’a mı verdi. Hayır, sen kazanamadın, Beşiktaş iyi oynadığı için kazandı.

Taraftar olarak da “kötü oynadık, yenildik” denmesi gerekiyor. Sen hakemlere çatarsan futbolcu da bahanelerin arkasına sığınır. Ama sen futbolcuya, “ Bu maç kötüydünüz, ancak biz size güveniyoruz. Bundan sonraki maçlarda daha iyi olacağınızı biliyoruz” dersen o zaman futbolcuya hem kazandırmış hem de ondan bir şeyler beklemiş olursun. Kabul edelim, geçen seneden takım oyunu olarak daha kötü bir futbol sergileyen Konyaspor var. “Topu alıp gitmeye çalışmalar, kendi başına bir şeyler yapmalar vs…” Kazandırmaz, Beşiktaş maçı gibi kaybettirir. Futbolcuların da kendilerine çeki düzen vermesi gerekiyor.

Her zaman söylediğimiz kazanma özgüveni veya kaybetmeme özgüveninin geleceği günler yakındır Lakin sen doğru işler yaparsan…

Allah’tan hafta sonu Ziraat Türkiye Kupası maçı var. Eğer bu maçtan sonra bir lig maçı olsaydı. Hele ki çıkışa geçe bir Antalyaspor ile karşılaşılsaydı. Konyaspor’da kaybetmeme paniği olacaktı. Ancak Ümraniyespor maçının araya girmesi Konyaspor’un özgüvenini yeniden kazanması anlamına geliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İbrahim Doğan Arşivi
SON YAZILAR