Bayrak bazı milletler için onları simgeleyen bir bez parçası olarak yorumlanmış olabilir,  dünyada ki çoğu devletlerin bayrakları düz birbirinden keskin çizgilerle ayrılan değişik renklerin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş ve her renge bir anlam yüklenerek ortaya çıkmıştır.  Bayraklar arasındaki renk benzerliği de bazen ülkelerin tanınmasında (bilinmesin de) farklılıklara sebep olmuştur.  Mesela Almanya bayrağındaki renkler yatay olarak sırasıyla siyah, kırmızı ve sarı renkler Belçika bayrağında dikey olarak siyah, sarı ve kırmızı renk olarak şekillenmiştir veya Fransa bayrağı ile Hollanda bayrakları birbirlerine renk olarak çok benzemektedir. Başka milletlerin bayrağı kendilerince anlamlıdır fakat Türk milleti için onur demektir, gurur demektir ve uğruna canlar feda edilen namus demektir,  hülasa bu millet için (affınıza sığınarak !) bir bez parçası olmaktan çok öte yaşama sebebidir,  gönder de görüldüğün de damarlarımızda akan kanın debisini yükselten gurur kaynağımızdır.  Kırmızı renk şehitlerimizin kanını, Hilal Dinimiz İslam’ı ve Yıldız İslam’ın bayraktarı aziz milletimizi temsil eder.

 

Bayrak bu aziz millet için o kadar nazlı ve hassastır ki onu düşmanca yere indirmeye çalışanları canımız pahasına korumayı şeref ve namus bilmişizdir. 1996 senesinde Kıbrıs ta Gazimagusa da sivil Rumların gönderdeki Türk bayrağını indirmek için tırmanırken vurulduğu anı tüm dünya görmüş ve bu milletin bayrak hassasiyetini bir kez daha anlamıştır. Geçtiğimiz günlerde taksim de yılbaşı kutlamaların da Suriyeli olduğu söylenen bir gurubun Öso bayrağı açarak yaptığı kutlamalar tüm sosyal medyada tartışılmaya başlanmış, yazarlar bayrak ve dolayısı ile Suriyeli mevzusunu köşelerine taşıyarak bayrak açılmasını ve Suriyelileri ana gündem olarak yorumlamışlardır. Biz de bu kervana katıldık ve kendi doğrularımızla bunu yorumlaya çalıştık buyurun başlayalım.  

 

Yılbaşı kutlamalarına Suriyeliler katılamaz diye bir yanılgı olamaz kutlasınlar kimse kutlamasınlar demiyor elbette,   belki dini inançları gereği olarak bunu yapmış olabilirler, sonuçta Suriye de sadece Müslümanlar değil Hristiyan, Musevi,  Yezidi olanlar da var. Hülasa yılbaşı kutlamalarına karşı çıkan yok, madalyonun öbür yüzü farklı şeyler söylese de mesela ülkelerinde iç savaşta olsa! Başka ülkelerde mülteci veya bizim ülkemizde muhacir de olsalar bu kutlamalara katılsınlar kardeşim,  Noel’i doya doya kutlasınlar,  eğlensinler kimse Suriyelilere eğlendiler diye kızmamalıdır kızmaz da.  Fakat taksim de Noel kutlamalarında ÖSO bayrağını neden açıyorsunuz? Zafer mi kazandınız? Yoksa Esad, Pyd, Daeş veya adını bilmediğimiz terör örgütlerini imha ettiniz de bunun sevincini mi yaşadınız, ya da bilmediğimiz bir bayramınız varda onun için mi bayrak açtınız? Ve ben bir Ensar torunu, Ensar çocuğu veya Ensar gönüllüsü olarak soruyorum bu bayrağı neden açtınız kardeşim? Fırat kalkanın da veya Afrin de Mehmetçiğimizle yan yana omuz omuza savaşırken kazanılan beldeler de bu bayrakları açmanıza kimse bir laf etmez edemez en doğal hakkınız bayrağınızı açın açmasına da Taksim de niye açtınız kardeşim? Sizin amacınız ne?

 

Değerli kardeşlerim yılbaşı kutlamalarında bayrak açılması mevzunu bana aşırı milliyetçi bir abim sinirli bir şekilde bu ne demek diye sordu ve ben anında onların Suriyeli olduğundan bile emin değilim diye cevap verdim. Bu bayrak açma Türkiye içinde son günler de iyice yükselen Suriyeli düşmanlığını körüklemek isteyen bir odağın işi olabileceği kanaatindeyim. Bence bu bayrak açanlar araştırılıp işin sadece sevinç gösterisi ile açılan bir bayrak olmadığı ortaya çıkarılmalıdır. Bizler Suriyeli kardeşlerimize Ensar olmaya devam edelim ama birileri bundan rahatsız olmuş ki son zamanlar da Suriyeli muhacir kardeşlerimize düşmanlığı körüklemeye devam etmektedir. Evet Noel kutlamaların da ÖSO bayrağının açılmasının bizim indimiz de Ensar olarak hoş görmenin tutar bir tarafı yok ve bu bayrak açma ekonomik olarak sıkıntı çeken milletimizin Suriyelilere olan bakışını asla değiştirmez ama Suriyeliler de muhacir olduklarını bir zahmet unutmasınlar! Misafir bereketi ile gelir der büyüklerimiz ama misafir de haddini bilecek biz ensar olarak onları bağrımıza basıyorsak onlar da misafir gibi durmayı öğrenecekler.

 

 Suriyeli mevzusunda bir arkadaşımın geçen hafta yaşadığı bir anısını da sizlere aktarmak isterim. Konya'mızın Seydişehir ilçesinden Bozkır istikametine giderken yolda polis kontrol noktası ve önünde duran aracın içindekiler kimliklerini gösterip herhangi bir sorgulama yapılmadan anında yollarına devam etmişler ve olayın şahidi olan arkadaşımın aracının Src, Ehliyet,  sigorta ve vize kontrollerinin hepsine sırayla bakılınca polise “ abi öndeki Suriyeliler kimliği gösterip gittiler sorgulamadın da beni niye sorguluyorsun” diyerek tepki gösterdiğini anlattı ve ben öz yurdum da garibim Suriyelilerin hakkı kadar hakkım yok diyerek isyan etmesi Suriyelilere devletimizin bazı ek önlemler getirmesi gerektiği kanaatindeyim. Bayrak açma olayı özellikle milletimiz tarafından Suriyelilere bakış açımızı olumsuz yönde etkilemiştir. Dilerim ki sayıları üç milyonun üzerinde olan Suriyeli kardeşlerimiz de kendilerine kucak açan bu milletin bazı hassasiyetlerine dikkat ederler.

 

Saygılarımla