Mevsimsel olarak yazdan güz mevsimine geçtiğimiz bu günlerde havaların sıcaklığına aldanarak kendimize dikkat etmezsek soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara yakalanma riskimiz oldukça yüksektir, havalar sıcak bir şey olmaz deyip geçmeyelim  mevsime uygun giyinerek önlemlerimizi alalım. Buna dikkat etmeyen Irak parlamenterleri hastalanmış olsa gerek ki  geçtiğimiz günlerde Irak parlamentosunun Musul’un Başika bölgesinde konuşlu Türk askerini  istemedikleri yönündeki kararı ile  Irak’ta meydana gelen olayların sıcaklığı bu ülke de gizli emelleri olan dış güçlerin ve özellikle de Irak merkezi hükümetinin ve parlamentosunun güz mevsimini dikkate almayarak bir soğuk algınlığı enfeksiyonu  geçirmekte olduğu kanaati hasıl oldu.

Irak merkezi hükümetinin  esas düşmanları olan Daeş  ile mücadele etmek yerine Musul’daki yerel güçleri ve Türkmenleri eğiterek Daeş terörüne karşı mücadele etmesini amaç edinen Başika bölgesindeki  Türk birliklerinin varlığından rahatsız olmaları bunların ağır bir enfeksiyon geçirdiklerini göstermektedir. Yine aynı bölgede  Abd’nin de bir askeri üs kurduğunu  ve yığınak yaptığını haberlerden takip ediyoruz. İyide bunlar Irak’ta yıllarca dinmeyen bir yara açan sözde demokrasi getireceğiz diyerek kadın ve kızlara tecavüz eden,  çocukları annesiz babasız bırakan, Guantanamo kampında dünyada eşine az rastlanır işkenceler yapan gittiği nere varsa iç karışıklıklar ve kaos ile ölümün kol gezdiği diyarlar haline getiren Abd askerlerinden rahatsız olmuyor da, düşmanına dahi yardımda tereddüt etmeyen medeniyetin son temsilcisi  Türk askeri Mehmetçikten rahatsızlık duyuyorlar. Bu rahatsızlıklarının esas sebebi ise bizim misakı milli sınırlarımız içerisinde yer alan Musul ve Kerkük üzerindeki hak ve taleplerimize zemin olan İngiltere ve Irak ile yaptığımız antlaşmanın  bir maddesinde Irak’ın toprak bütünlüğünü kaybetmesi şartı ile bizim müdahale hakkımızın doğmasıdır. Şöyle ki  5 haziran 1926 Ankara antlaşmasının bir maddesini aynen aktarıyorum :  Irak, toprak bütünlüğünü kaybettiği an  Türkiye, Musul ve Kerkük üzerinde hak talep edebilecek. İşte bu madde Türkiye’nin Başika  bölgesindeki Askeri varlığı ile Uluslararası hukuk nezdinde bu madde ile yasal bir zeminde hareket ettiğinin dayanağıdır. Hatırlayın şimdiye kadar hangi hükümetler dönemin de  olursa olsun Musul ve Kerkük sorunu üzerinde Türkiye’nin hak talep ettiğini sürekli okuduk. İşte Irak parlamentosunun aldığı karar Türkiye’yi Musul ve Kerkük bölgesinden uzak tutma gayretleri olarak ortaya çıkmaktadır. Irak parlamentosunun bu kararı almasında özellikle İran, İngiltere ve Abd’nin etkisi ile alındığını düşünmekteyim. Çünkü bölgede Türkiye’den başka  Askeri varlığı olan bu üç ülke vardır ve bunların derdi  bölgeden Daeş’i temizlemek değil Petrolden alacakları payı büyütmektir. Mevsim geçişi sebebiyle de soğuk algınlığı ve grip enfeksiyonu geçiren Irak parlamentosu da bunlara alet olmaktadır. Önce gidin Musul da Daeş terörünü bitirin ondan sonra Türk askerinden gitmesini isteyin ama adamlar hasta ve mantıklı düşünemiyorlar.

Değerli kardeşlerim son günlerde ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bir yenisini de Irak üzerinde görmekteyiz.  15 temmuz darbesinden sonra tüm batılı ülkelerde ülkemiz ve sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan hakkında yapılan karalama kampanyalarına Irak parlamentosunun da katılması tesadüf değildir. Çünkü Türk askeri Suriye’de kısa sürede büyük bir bölgeyi kontrol ederek bölgeyi Daeş teröründen temizledi ve  sıranın Musul’a geleceğini biliyorlar ve bölgedeki Türk askeri varlığı bunları rahatsız ediyor. Suriye’de Rakka operasyonuna Türkiye’nin oyunu bozmak için beraber girelim önerisine sıcak bakmayan İngiltere ve Abd, operasyona Pyd’yi dahil etmesinde ısrar ve inat  etmesi Türkiye’yi oyunun dışına çıkarma hamlesidir. Diğer taraftan  Abd Musul bölgesinde  Türk askerinin olmasını istemiyor ama bunu Irak parlamentosundan karar çıkararak başarmak istiyor. Önümüzdeki dönem çok çetin geçeceğe benziyor her şeye  hazırlıklı olmalıyız.

SAYGILARIMLA