Sevgi Uğruna Eksilmek
Hayat, seçimlerle dolu bir yolculuktur. Bazı yolların sonunda ışık olur, bazılarında sadece
karanlık… Ama en zoru; birileri için kendi yolumuzdan vazgeçmektir. Hayallerimizden,
alışkanlıklarımızdan, hatta bazen kendimizden. Sevgi öyle güçlüdür ki, uğruna tüm
dünyayı geride bırakırız. Bir gülümseme, bir söz, bir umut yeter çoğu zaman. Bazen birini
öyle çok seversin ki, onun için birer birer vazgeçersin kendinden. Önce küçük şeylerden
başlarsın: bir alışkanlığından, bir hayalinden, bir kelimenden… Sonra fark etmeden daha
büyük şeylerden vazgeçersin. İç sesini susturursun, kırıldığını belli etmezsin, gözlerinin
içi gülerken kalbin acır .
Ama ne gariptir… Vazgeçtiklerimizin karşılığında her zaman aynı değeri bulamayız.
Çünkü herkes bizim kadar derinden sevmez, bizim kadar kolay fedakarlık yapamaz.. Ve
gün gelir, insan kendi yitirdiklerini düşündüğünde sessizce iç çeker.
Pişmanlık mıdır bu. Sadece bir durup düşünme hali mi?… “Ben ne çok şey bırakmışım
ardımda, acaba değer miydi?” diye sorma halimi? Ama bilirsin ki yürekten yapılan hiçbir
fedakârlık boşa gitmez. En azından sen, gerçekten sevmeyi bilen biri olduğunu bilirsin.
Ama işin acı tarafı şu ki, herkes senin ne kadar eksildiğini fark etmez. Çünkü insanlar
genelde senin ne verdiklerine değil, kendilerine ne kaldığına bakar. Bazen birini tutmak
için, en çok da kendini bırakman gerekir.
Yine de üzülme. Her vazgeçiş bir kaybediş değildir. Bazen kendinden gidişin sonunda,
gerçek seni yeniden bulursun.
Çünkü bazen en büyük dönüş, kendine geri dönüştür. Ve bu dünyada en kıymetli şey,
kendine karşı dürüst kalabilmektir.
