Vakıf; Yaradan’dan ötürü Yaradılana merhamet, şefkat ve sevginin müesseseleşmiş şeklidir. Lügat anlamıyla durmak ve durdurmak oluyor. Diğer bir ifade ile Allah’a(cc) adanan, temlik ve temellükten ebediyyen men edilerek manevi bir gaye için kullanılan mülkiyettir. Satılamaz ve devredilemez.

     “İnsan ölünce, şu üç ameli dışındaki bütün amellerinin sevabı kesilir:

1-Sadaka-i cariye

2-Kendisinden istifade edilen ilim

3-Arkasından dua eden hayırlı evlat” (Müslüm,Vasiyye.4)

     Allah’u Teala şöyle buyuruyor:

-“Kim Allah rızası için bir mescid inşa ederse, Allah onun için Cennette bir köşk bina eder.”(Müslim, Mesacid.24)

-“Yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökyüzündekiler de size merhamet etsin.”(Tirmizi Birr,16)

-“İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydalı olandır.”(Suyuti,el Camiu’s Sağr 11,8)

-“Müslüman bir kişi bir ağaç diker de ondan insan, hayvan veya kuş yerse, bu yenen şey kıyamet gününe  kadar o Müslüman için sadaka olur.”(Müslim;Müsakat 10)

         İslam’ın dünyayı şereflendirmesi ile vakfın ilk fiili örneğini de Hazreti Peygamber (s.a.v) Efendimiz vermişlerdir. Önce Medine-i Münevvere’de sahibi bulunduğu yedi ayrı hurmalığını ve daha sonrada Fedek ve Hayber hurmalıklarından kendisine düşeni Allah yolunda vakfetmişlerdir. Vakıf tesisindeki esas gaye Allah’ın rızasına nail olup, ahiret selametine ermektir. Başlangıcından beri vakıflar bu minval üzere kurulmuş ve aynı şekilde devam etmiştir.

        Bir gün Süleyman-aleyhisselam ; serçe kuşunu azarlamıştı. Bunun üzerine serçe, Süleyman- aleyhisselam’ı tehdit ederek:

-“Senin saltanatını mahvederim!” dedi. Süleyman-aleyhisselam:

-“Senin cüssen ne ki, benim saltanatımı mahvedeceğini söylüyorsun!”dedi. O küçük kuş şöyle cevap verdi:

-“Kanatlarımı ıslatır ve bir vakıf toprağına sürerim. Sonra da kanatlarıma bulaşan bu toprağı, sarayının damına taşırım, Böylece benim taşıdığım o vakıf toprağı, senin sarayını çökertmeye yeter.” Bu kıssa çok ibretliktir

         Vakıflar İslam Diniyle daha farklı bir boyut kazanmıştır. Müslümanlar insanların ihtiyaçlarını gidermek için farklı vakıflar kurmuşlardır. Bunlardan bir kaçını şöyle sayabiliriz:

-Ordunun donatımına yardımcı olmak

-Fakir ve kimsesizlere barınak ve aş sağlama

-Hastaları tedavi etmek için hastane  yapmak ve hastaları tedavi ettirmek

-Öğrencilerin yetişmesine ve ilim sahibi olmasına yardımcı olmak

-İbadethaneleri inşa etme, bakım ve onarımlarını üslenme

-Kamu tesislerini inşa etme, bakım ve onarımlarını üslenme

-İçme suyu temini sağlama

 -Hayvanları koruma

-Doğayı koruma

-Sportif faaliyetlerin sıhhatli bir şekilde devam ettirilmesi

       Günümüze kadar gelmiş tarihi eserler hep vakıflar aracılığı ile yapılmış ve korunmuşlardır. Ayrıca kültürümüzün aktarılmasında en önemli faktör yine vakıflar olmuştur. Bu sebeple geçmişten aldığımız vakıf mirasını en güzel şekilde geleceğe taşımak hepimizin boynunun borcudur.

       ALLAH hepimizi vakfedenlerden eylesin. Amin. Selam ve Dua İle