Senan Kazımoğlu

Senan Kazımoğlu

Karabağ’ın Sembol Çiçeği Harıbülbül

Karabağ’ın Sembol Çiçeği Harıbülbül

Karabağ’la ilgili araştırma yapan herkes, mutlaka harıbülbül çiçeğinin adını duymuştur. Orkide ailesinin bir üyesi olduğu için “Kafkas Orkidesi” olarak da bilinen harıbülbül, Karabağ’ın kalbi sayılan Şuşa şehrinde yetişiyor. Görünüş itibariyle çiçek, bülbülü andırdığı için halk arasında “dikenli bülbül” anlamında “harıbülbül” olarak adlandırılıyor.  İsmi “soyu tükenmekte olanlar” kategorisinde olan harıbülbül, çok az yerde yetiştiği biliniyor. Hem güzelliği, hem de çok az yerde yetişmesi sebebiyle çeşitli efsanelere, şiirlere, hikaye ve türkülere konu olmuştur.  O hikayelerin en meşhuru ise, Karabağ Hanı İbrahim Halil Hanın kızıyla bağlıdır.

İbrahim Halil Han, Karabağ Hanlığıyla ilişkileri bozulan İran’daki Kaçar Hanedanıyla barış yapmak ister. Bu sebepten kızı Ağabegüm’ü, Kaçar Hükümdarı Fatali Şaha verir. Hem güzelliği, hem de zekasıyla, Fatali Şahın dikkatini çeken Ağabegüm, aynı zamanda çok iyi bir şairdir. Karabağ Hanlığının merkezi sayılan Şuşa’dan, Kaçar Hanedanlarının başkenti Tahrana taşınan Ağabegüm, buralara bir türlü alışamaz. Karabağ’da sevgilisinin de olduğu söylenen Ağabegüm’ün hasreti, her geçen gün daha da artar. En sonda dayanamayıp şu dörtlüğü yazar:

 

Men aşigem kara bağ,

Kara salkım, kara bağ.

Tahran cennete dönse,

Yaddan (akıldan) çıkmaz Karabağ.

 

Ağabegüm’ün söylediği bu şiiri duyan Fatali Şah, çok üzülür. Ancak, Fatali Şahın gönlünü alan Ağabegüm, ondan, Karabağ hasretini dindirmesi için bir bağ yapılmasını ister. Ağabegüm’ün isteği, bağda, Karabağ’da yetişen tüm ağaç ve bitkilerin olmasıdır. Şah bunu kabul eder ve bağın adını da Ağabegüm’ün isteğiyle “Vatan Bağı” olarak isimlendirir. Bağı gezen Ağabegüm, Karabağ’daki her bir çiçeğin örneğini burada bulur. Sadece tek biri hariç...

Bahçıvanların tüm uğraşlarına rağmen harıbülbül Tahranda yetişemez. Harıbülbülü “vatan bağı”nda yetiştirmek için defalarca uğraşan bahçıvanların, her seferinde emekleri heba olur. Bunun üzerine Ağabegüm, üzüntüsünü şu şiirle dile getirir:

 

“Vatan bağı” al-elvandır,

Yok içinde Harıbülbül.

Neden her yerin elvandır,

Köksün altı sarı, bülbül.

 

O zamandan sonra harıbülbülün önemi daha da artar. Ayrıca çiçek, Karabağ’la o kadar özleştirilir ki, harıbülbül denilince de ilk akla gelen Karabağ’dır.

Birinci Karabağ Savaşının başlamasıyla mücadelenin sembolüne dönüşen harıbülbül, Karabağ’ın işgaliyle de, ayrılık ve hasretin simgesine çevrilir. 44 gün devam eden ve Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanan İkinci Karabağ Savaşı sırasında şehit olan Azerbaycan askerlerinin hatırası da harıbülbül simgesiyle anıldı. Aynı şekilde, zaferin sembolü olarak da seçilen harıbülbülün, Azerbaycan halkı için ne kadar değerli olduğu bir daha anlaşıldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi
SON YAZILAR