Gülşen Yılmaz

Gülşen Yılmaz

Otobüsler neden yanıyor?

Otobüsler neden yanıyor?

Bir bayramı daha geride bıraktık. Bayramda bir bayramcılar bir de tatilciler vardı elbette.
 
Ben o konuya hiç girmeyeceğim.
 
Buna değinmemin sebebi tatile otobüs ile gidecek olanların son günlerde artan otobüs yangınlarından dolayı tedirgin olmaları…
 
Az değil!
 
15 günde memleketin farklı yerlerinde 5 otobüs cayır cayır yandı. Balıkesir’de yanan ve içimizi yakan otobüste teyze ve yeğenin birbirine sarılarak can vermesi hala içimizi yakıyor mesela…
 
E haliyle bu tabloları gören insanlar da otobüslere binmeye korkar oldu.
 
Korkunun yanı sıra insanlar otobüslerin neden yandığı ile alakalı teoriler de üretmeye başladı.
 
İnsanların en çok konuştukları iddia 10 numara yağ…
 
Fakat uzmanlar bu konuda artık eskisi gibi 10 numara yağ kullanılmadığını savunuyorlar. Yeni nesil araçların 10 numara yağ kullanımına müsaade etmediği için artık tercih edilmediğini söylüyorlar.
 
Yangının çıkmasının en büyük nedeni zaten ihmal... Mesela yangın alarmı sadece motor bölümünde değil de bütün araçta bulunsa en azından erken önlem alınarak yolcular araçtan tahliye edilebilir.
 
Tabi Balıkesir yangınında can kaybı olmasının en büyük sebeplerinden birisi de biliyorsunuz ki insanların kendilerini can havli ile dışarı atmak isterken birbirlerini düşürmeleriydi.
 
Bu konuda da ben şoför ve muavinlere belli bir eğitim verilmesi taraftarıyım. Mademki insan taşıyorsunuz. Bunu en güvenli şekilde yapmak zorundasınız.  Eğer şoför ve muavin ne yapmaları gerektiğini bilen insanlar olsalar ve araç hareket etmeden yolculara gerekli bilgilendirme yapılsa eminim can kaybı bu derece olmazdı.
 
Son olarak benim Konya’daki büyük otobüs firmalarından birinin müdüründen öğrendiğim bilgi daha çarpıcı…
 
Yangınların çıkış sebebinin elektrik aksamından kaynaklandığını söyleyen müdürün anlattıklarını size şöyle toparlayabilirim.
 
Müdür; “Otobüste bulunan elektrik aksamına fabrika çıkışının haricinde biz de çok aksam döşüyoruz.” diyor.
 
Buna sebep olarak da rekabeti gösteriyorlar. Yani; “Sadece karayolu taşımacılığı ile değil. Demiryolu ve havayolu taşımacılığı ile rekabet ediyoruz. Hatta insanların kendi özel araçları artık çok donanımlı olduğu için biz de onlarla rekabet etmek zorundayız” diyorlar.
 
“Fark yaratmak için araçlara ekran taktık. Çay kahve hizmeti sunduk. Mikrodalga fırın bile koyanlar oldu” diyor bu X firmanın müdürü… Hatta sonuna da; “Hayatta kalabilmek için bu aksamları araçlarda bu şartları zorladık” diye ekliyor.
 
Tüm firmalarda vaziyet aynı…
 
Hayatta kalabilmek için, tutunabilmek için, rekabet için hem kendi canlarını hem de yolcuların canlarını yok sayıyorlar.
 
Araçların kapasitelerinin çok üstünde donanımla yola çıkması çok çok büyük bir tehlike!
 
Düşünün araçlar o şekilde, yaz sıcağında kontak kapatmadan yola çıkıyor.
 
Bu bile bile lades değil de nedir?
 
Yaklaşık 10 bin ila 15 bin metre bir kablo düzeneğinden bahsediliyor burada. Yani en ufak bir şeyde yangın çıkmaması işten bile değil!
 
Ben bu konuda bakanlığın acilen bir önlem almasını istiyorum.
 
Korsan araçlar nasıl ki otobüs firmaları için tehlike ise bu sistemin devam etmesi de insan canı için aynı derece de hatta daha büyük bir tehlike oluyor.
 
 
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gülşen Yılmaz Arşivi
SON YAZILAR