Uzun bir aradan sonra Konyaspor taraftarına, taraftar da Konyaspor’a kavuştu. Gönül isterdi ki stadyum tıklım tıklım dolsun, Konyaspor taraftarının yanında olduğunu görsün. Lakin öyle olmadı. Pazar günü saat 17:00’da oynanan maça taraftar niye gelmez anlamadım. Stadyumda büyük boşluklar göze çarptı. Hava güzel olunca piknik yapmayı tercih edenler oldu. Yine de tribünlere gelip takımına sahip çıkan taraftarlara teşekkür edelim. Muhteşem ve anlamlı koreografi için de Nalçacılılar grubuna ayrıca teşekkür edelim.

Gelelim maça…

Galip geldiğimiz için elbette mutluyuz lakin ortaya koyulan oyun beni hiç tatmin etmedi. Takım halinde iyi değildik. Bireysel olarak da dikkat çeken oyuna damga vuran bir oyuncu olmadı. Bruno Paz orta sahada bir şeyler yapmaya çalıştı ama ona ayak uyduran olmayınca o da etkili olamadı. Muhammet Demir gol atma alışkanlığı kazandı fakat oyunun genelinde top ezmeye devam ediyor. Topu gereğinden fazla ayağında tutuyor. Ahmet Oğuz ise maç boyunca gözüme battı. Bir oyuncu nasıl orta açamaz aklım almıyor! Takım atağa kalkarken topu önüne alamayışı ile kaç kez gereksiz top kaybına neden oldu. Dün Cebrail sağlık sorunları nedeniyle kadroda değildi ama ben sağlıklı ise Cebrail’in tercih edilmesinden yanayım. Zymer gününde değildi, Michalak sahada hiç yoktu. Takım içerisinde övebileceğim tek bir isim varsa o da Calvo olur. Oyunu hep onun üzerinden kurmayı denedik. Gerek savunmadaki atikliği gerekse oyun kurma becerisi olarak Calvo’yu beğendim. Bir de diğer oyunculardan ayırmamız gereken isim Guilherme olurdu.

Sonradan oyuna giren oyunculardan da verim alamadık. Oyuncu değişiklikleri ile takım şöyle bir silkelenir, kendine gelir mi dedim ama o da olmadı. Uche konusunda hala endişelerim gitmedi. Adamı izleyemediğimiz için de bir şey söyleyemiyorum. Bu adam sürekli son dakikalarda oyuna girip korner direğinin orada top tutup vakit mi öldürecek? Konyaspor’un futbol karakterinde böyle bir şey yok. Uche oyuna girdikten sonra bir duran top ve 2 korner kazandık ama Uche’nin uzun boy ve fizik avantajından yararlanıp golü denemek yerine korner direğinin orada top oyalama anlayışımız hiç içime sinmedi. Konyaspor oyun oynayan, oyunun akıcılığını seven, topun oyunda kalma süresini arttıran bir takımdır. Kupa maçı olur uzatmalarda topu orada tutmaya çalışırsın ama lig maçında uzatmaların henüz başında bu işleri bugün biz yaparsak yarın rakip takımlar da bize yapar.

İlhan hocanın bizim gördüklerimizden fazlasını gördüğüne eminim. Dokunuşlarını yapacaktır. Eksiklere çare bulacaktır. Yedek oyuncuların daha hazır bir şekilde sahaya girmelerine yönelik elbette oyuncular ile görüşecektir. Ona bu anlamda güvenimiz tam.

Her şeye rağmen galip geldiğimiz için mutluyuz. Takımı tebrik ederiz. Eksiklerimizi kazandığımız bir maçtan sonra dile getirip telafi etmenin yollarını ararsak Konyaspor adına daha anlamlı olur. Kaybedince herkes eleştirir. Önemli olan galip geldiğimiz, iyi oynamadığımız ama kazandığımız bir maçtan sonra eksikleri görmektir. İlhan hoca da bunun farkında olduğu için paniğe mahal yok.

Önümüzdeki hafta Antalyaspor karşısında Konyaspor’umuza başarılar dilerim.

Son olarak Yeni Haber’in 10. yılını tebrik ederim. Ailesinin bir parçası olarak 10.yılımızda tüm ekip ile bir araya geldik. Tüm yazarlarımız ile muhabbet ettik, kaynaştık. Ben bu vesile ile organizasyon için başta Lokman bey ve Seyfullah bey olmak üzere tüm ekibe teşekkür ederim. Nice 10 yıllara hep birlikte inşallah…