Siyaset işleri yoluna koyma manasına gelen bir sözcüktür. Yani ortaya çıkan problemleri yoluna koyma işlevini yerine getiren kurum siyaset kurumudur. Siyaset insanları idare etme sanatıdır desek bile yeteri kadar geniş bir tanımlama yapmış oluruz.

         Siyasetçilerin siyaset yaparken izlediği yol politika olabilir. Aynı zamanda devlet politikası da olabilir. Ancak idare sanatının genel adı siyasettir. Devlet idaresinde büyük kitleler adına karar alma olayı siyasetin bir gereğidir. Meclis, seçim, bakanlar kurulu gibi oluşumlar aslında siyasetin alt elemanlarıdır. Bunlar olmadan da siyaset var olabilmektedir. Nitekim meclislerin açılması çok eski bir olay değildir. Meşruti yönetimler gelmeden önce çoğu ülkeler de monarşi tek başına hüküm sürmekteydi

      Siyasetin ne olduğunu daha iyi anlamamız için iktidar kavramını da incelemek gerekir. İktidar bir bireyin ya da gurubun diğerleri üzerinde kurduğu hegemonyanın adıdır. Siyaset bir kesime iktidar kurma hakkı verir. Bu bir siyasi parti ve onun lideri olabilir. Siyasetin sağladığı iktidar hem çok kapsayıcıdır hem de halk arasın da  meşru görülür. İnsanlar birbirlerine karşı iktidarı kolay kolay kabul etmezken devlet iktidarını  siyasetin sunduğu çözümlerden dolayı kabul etme yoluna giderler.

        Şimdi gelelim bu kadar açıklamadan sonra başlığımızdaki siyasetin çıkmazına;

         Bir kişi siyasete atılmak istediği zaman ona önce en yakınları, akrabaları, arkadaşları, hemşerileri, eşi, dostu destek verirler. Onu seçilmek istediği yere seçerler, koltuğuna törenle oturturlar. O şahıs makamına ve koltuğuna oturdu mu onun oraya gelmesini sağlayan herkes dışarıda kalır. Hemen etrafını yalakalar gurubu sarar. Bu yalakalar gurubunun ortak özelliği bukelemun gibi her ortama ayak uydurmalarıdır. Bunlar için en önemli şey kendi menfaatleridir. Öyle şekilden şekle girerler ki tanıyanlar bile hayret eder. Seçilen insan sakalllı ise sakal koyarlar, namaz kılıyorsa namazı onun hemen arkasında görülecek yerde kılarlar, içki içiyorsa onlarda içki içerler. Gölge gibi arkasında dolaşırlar. Her yerden çıkarlar. Her işi yaparlar. Yalakalık ta onlar için sınır yoktur. Mütemadiyen etrafını sardıkları kişinin kulağına bir şeyler fısıldarlar. Ortalığı günlük güneşlik gösterirler. Sayıları o kadar çoktur ki artık koltuktaki adam onlardan başka kimseyi göremez. Her kafasını kaldırdığında onları görür. Bunların bir daha ortak özellikleri vardır. Bunlar şahıslarla ilgilenmezler. Koltuklarla ilgilenirler. O koltuktaki  adamın  altından, koltuk gitti mi etrafından çil yavrusu gibi dağılırlar. İŞTE TÜRKİYE DE SİYASETİN ÇIKMAZ SOKAĞI BU YALAKALAR GURUBUDUR

        Allah başımızdaki siyasetçileri bu yalakalar gurubundan korusun. Amin. Selam Ve Dua İle