Tarihi seçim yapıldı. Yurt içi sandık sayısı yüzde 100 oranında açıldı. Buna göre yurt içinde katılım oranı yüzde 88.92, yurt dışında ise 52.69 oranında gerçekleşti.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49.51, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44.88, Sinan Oğan yüzde 5.17 ve Muharrem İnce yüzde 0.44 oy aldı. Seçim ikinci tura kaldı ve önümüzdeki 28 Mayıs Pazar günü tekrar seçim yapılacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’na 2 Milyon 520 Bin 164 oy fark attı ve öyle görülüyor ki, ikinci turda da büyük bir farkla seçimi kazanır ama şunu da ifade edelim, bugün de neresinden bakarsanız bakın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan kazanmış, Türkiye, Aziz Türk Milleti kazanmış, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu ile mandacılar, müstemlekeciler, terör yanlıları, kaos taraftarları, Türkiye düşmanları, FETÖ’cüler, PKK terör örgütü kaybetmiştir, ülkemizi bölmek isteyenler kaybetmiştir.

Ve tabi Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Aziz Nesin’in yüzüne tükürdüğü adam da kaybetmiştir.

Sinan Oğan, bizim kanaatimizce hiçbir pazarlığa girmeden, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklediğini açıklamalıdır, bu hamle ile inanın müthiş bir stratejik adım atmış olur Sayın Oğan ve Anadolu insanımızın gönlüne girer, belirtmiş olalım.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 27 Milyonu aşkın bir oy almıştır ve yaklaşık 100 Bin oy daha alabilseydi ikinci tura gitmeyecekti seçim. Ama aziz milletimiz böyle istedi, demek ki bazı konularda biraz daha hassasiyet isteniyor, bu da tabiri caizse bir nevi “hal” diliyle anlatılıyor.

Mesela gençlerimiz tamamen sosyal medya maymunlarına teslim edildi, belki bu vesile ile biraz akıllar başa gelir, gençlerimizin iç acıtıcı durumu ilgili ve yetkili insanlarımızın biraz dikkatini çeker.

Bununla birlikte insanlarımızın sanırım Suriyeliler konusunda atılan adımlara hala negatif tutum sergilemeye devam etiği de görülüyor.

Gelir adaletsizliği, enflasyon gibi konular da yine toplumu inciten hususlardan.

Tamam, ihracatçı kazanıyor, tamam sanayici kazanıyor, tamam turizmci Euro ile oda satıyor ama normal bir vatandaş araba alamıyor, ev alamıyor, etin kilosunu 360 liradan alıyor ve doğal olarak konu ortalama insanlarımızın gündem konusuna dönüşüyor.

Tarımda ve hayvancılıkta mesela 30 milyar gibi bir rakamla girdi fiyatlarının regülasyonu sağlansaydı et ve süt ürünlerinin fiyatları bu kadar dalgalanmaz ve toplum da zamlara ezdirilmemiş olurdu.

Bazı makamlara insanların, yandaşlık, yalakalık, akrabalık kontenjanından, KPSS’siz ve ayak oyunları ile mülakat adı altına numaralarla, açık torpillerle doldurulması, makam mevki verilen zevatın buraları kendi çıkarları için kullanması konularını da vatandaşlarımızla görüştüğümüzde sorun hanesine yazılan konulardan, belirtmiş olalım.

AK Parti teşkilatlarının toplumdan kopukluğu, listelerde kamuoyu tarafından tasvip edilmeyen isimlerin yer alması gibi hususlar da yine eksi hanesine yazılanlardan.

Bu arada elbette ki terörle mücadele, milli duruş, üretime son dönemde verilen önem, yerli ve milli teknoloji hamlaları, uçaklar, yapılan milli gemiler, Togg gibi konular da toplumun hala Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan vazgeçmemesinin en önemli nedenleridir diyebiliriz.

Toplum uyarıyor ama Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı da yedirmiyor, ondan da vazgeçmiyor, biz de buna işte “Anadolu irfanı” diyoruz…

Zaten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, toplumu gerçekten çok net okuyabilen bir insan, halkla yapıyor siyaseti, bu konuları ve daha fazlalarını da çok güzel bir şekilde not edeceğinden hiç şüphe duymuyoruz.

Ankara ve İstanbul’u CHP’nin kaybetmeye başladığını da bu seçimlerde gördük. Sanırım, ilk yerel seçimlerde hem Ankara hem de İstanbul tekrar AK Partili belediye başkanı tarafından yönetilmeye başlanacak, öyle görülüyor.

Elbette, özellikle gazeteci arkadaşlarımız 2 hafta daha yorulacak ama 2 hafta sonra, TBMM’deki tablodan da yola çıkarak rahatça söyleyebiliriz ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, inşaAllah 5 yıl daha ülkemizi yönetecek, Türkiye Yüzyılı Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında başlayacak.

Bu şartlarda Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanacağını beklemek hayalperestlik sınırlarını zorlamak olur, zira varsayalım Kemal Kılıçdaroğlu kazandı, TBMM’deki tablo Kılıçdaroğlu’nu yasa yapamaz bir lider haline getirir, neticede yönetemez ve 3 ay sonra tekrar erken seçime gidilir.

Bu milletin uğraşacağı bir sürü konu var, seçimle istikrarsızlıkla mı uğraşıp duracağız, enerjimizi buna mı harcayacağız?

Zaten kazanmış Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2 hafta sonra milletimizin tekrar bir daha onayına sunulacak, bu onayla da inşaAllah seçim süreci aziz milletimizin müstemlekecilere karşı net zaferi ile neticelenmiş olacak.

Bu süreçte finansal saldırılara özellikle dikkat etmek gerekiyor.

Gerekirse 2 hafta Borsa İstanbul çalışmasın ve dövizde de sabit kura geçilsin.

Böylece spekülasyonlar önlenmiş olsun.

İki hafta için zam yapmak yasaklansın.

Seçim sonrası yine eski serbest piyasa şartlarına dönülsün.

Bu arada AK Parti’de de oy olarak ciddi bir kayıp var, bu da dikkatle incelenmelidir.

Konya özelini düşündüğümüzde hiç de hafife alınmayacak bir oy kaybını görüyoruz. Yaklaşık 160 bin oy eksilmiş. Bunun nedenlerini de araştırmak, ona göre tedbirler almak gerekiyor.

Bir çift sözümüz de ülkücülere…

Bölük pörçük olmasa ülkücüler, şu anda ülkenin ikinci partisi konumunda. MHP yüzde 10.1, İyi Parti yüzde 9.7, Sinan Oğan yüzde 5.2… Toplamda yüzde 25 oy demektir. CHP’den desteklerini çıkarsanız CHP’yi rahat bir şekilde aşacak bir blok var karşımızda.

Demek ki milliyetçilik, vatanperverlik bölücülükten, hainlikten, alçaklıktan, terör yandaşlığından daha değerli görülüyor ülkemizde.

Ayrıca şunu da yazayım, Kürt kardeşlerimiz de verdikleri oylarla bölücülüğün, terör örgütünün yanında olmadıklarını, Türkiye Cumhuriyetinin yanında olduklarını göstermişlerdir.

Birliğin dirliğin yanında olmuşlardır, Aziz Türk Milletinin bir parçası olduklarını göstermişlerdir, bu da değerlidir.

Türkiye Yüzyılı başlıyor, düşman anlamalı, artık Türkiye 2. Dünya savaşı sonrası oluşan doktrinlerle yönetilebilecek, Yunanistan ile frenlenebilecek bir ülke değil, bu millet buna müsaade etmiyor.

Bunu anlayan en azından çıkarları için Türkiye ile dost olur, anlamayan da bilsin onun olmadığı YENİ BİR DÜNYA KURULUR…