Türklerin İslamiyet’e girişi hakkında birçok şey söylenmektedir. Bir kısım Arapların başta Talkan ve Curcan katliamlarında, Emevi Devleti Valisi Kuteybe bin Müslim’in Orta Asya’da Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan gibi Türklerin yaşadığı Maveraünnehir bölgesinde 10.000’lerce Türkü katlederek ya da köle pazarlarında satarak kılıç zoruyla Müslüman olduğunu iddia ederken, kimi tarihçiler ise Arapların Türklere Moğol baskınlarında yardım etmesi ve ticari iş birliği ile kaynaşması sonucunda olduğunu söylemiştir.

Öncelikle şunu beyan etmek gerekir; Türklerin İslamiyet’i kabul etmesi bir anda olmuş bir şey değil 3-4 asır süren bir durumdur. Aslında Türkler ne kılıç zoruyla ne de hidayet yolu ile Müslüman olmamıştır. Türkler bir din arayışında ya da başına kılıç koyana teslim olacak bir millet hiçbir zaman olmamıştır çünkü kendi dinleri ve devletleri mevcut idi. Ama Artık devletlerin birbiri ile kültürel temasları gibi sebeplerden mütevellit, tebliğci bir din yani kendini anlatan, dinleten ve ikna ettirmeye çalışan bir din anlayışı vardı. Müslümanların Araplarla ilk karşılaşması Hz. Ömer döneminde İran’ın kuzey doğusunda olmuştur. Hz. Ömer Sassani İmparator’u 3. Yezdicerd’i yendikten sonra, 3. Yezdicerd o dönem Hindistan ve Pakistan gibi yerlerin bulunduğu Ak Hunların dağılıp başka yerlere yerleşen kabilelerinin olduğu yere kaçmış ve ilk Türk ve İslam orduları savaşı istila edilen yerler sanılarak başlamıştır. Ne Türkler İslam ordularına siz buraya ne anlatmaya geldiniz demiş, ne de Araplar Türklere ilk gelin biz size bu dini anlatalım dememiştir. Araplar Emevi Döneminde Asya’ya geldiklerinde Göktürk Devleti dağılmış ve yerine Türgiş (On-Ok) Devleti kurulmuştur.

Emevi Devletinin Kuteybe bin Müslim ve Haccac-ı Zalim gibi Vali ve komutanlar, Arapları üstün görerek Türkleri Talkan ve Curcan gibi özellikle Horasan ve Buhara gibi yerlerde büyük katliamlar yaparak Türkleri müslüman etmeye çalışmış ve yapmıştır ama bir kısmın kılıç zoru ile Müslüman olması bütün Türklerin kılıç zoruyla müslüman olduğu anlamına gelmez. Emeviler Döneminde Türkler aksine İslama düşman olmuş ve savaşlar vermiştir. Çünkü karşısındaki Din zorba ve katliam yaparak islamı yayan bir anlayış idi.

Daha sonra Abbasi Devletinin halifelik makamına sahip olması ve başına Anneleri Türk asıllı olan Me’un ve Mutasım adlı iki kardeşin başa geçmesiyle Hoş görü ve herkes eşittir yaşam tarzı esas alınmış ve Türklerin araplarla ticaretinin artması ve aralarında bir sempati olmasına sebep olmuştur. Hatta Türklerin savaşcı özelliği kaybolmasın diye Samarra adı verilen bir şehir Türklere tahsis edilmiştir.

Karluk Türkleri büyük bir ordu ile Asya’da Talas bölgesinden geçerken Çinlilerin biri ile savaştığını görmesi ve Karluk Hükümdarı Saltuk Buğra’nın tüm Türkler gibi Çinlileri hiç sevmemesi Tarluk Türklerinin Arapların safına geçerek 751 Talas Savaşında Çinlileri büyük bir yenilgiye uğratmış olması sonucunda birbirine yakın iki anlayış olan Müslüman Araplar ve Kök Tengri inancına sahip Türklerin görüşmesi ve ortak anlayış Türklerin İslama kabile kabile geçmesine yol açmıştır 250-300 yıl boyunca böyle sürmüştür Satuk Buğra daha sonra Karluk, Yağma ve Çiğil boylarını birleştirerek Karahanlılar Devletini kurmuş ve Resmi dini İslam olan ilk Türk Devleti omuş Satuk Buğra daha sonra ismini Abdulkerim Satuk Buğra olarak değişmiştir. Tüm türkler bir anda Müslüman olmamıştır Hazar Türkleri Yahudi, Peçenekler Kıpkaçlar bunlar Hristiyan Macarlar yani Hun Türkleri Hrıstiyan hatta Selçuklu Devletinin Kurucusu Selçuk bey bile Müslüman değildir İslamı Oguz Türkleri kabul etmiştir. Ama bu durum zamanla Türklerin İslamlaşma ve Müslümanlaşmasına yol açmıştır.