Davranışların yankısı

Günlük hayatın içinde koştururken, zaman zaman unuttuğumuz ama insan ilişkilerinin temelini oluşturan çok önemli bir ilke vardır: “Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma.” Bu söz, belki de insanlık tarihinin en sade ama en derin etik kurallarından biridir .

Düşünsenize, biri size kaba davransa, hak etmediğiniz bir şekilde yargılasa ya da size zarar verecek bir söz söylese nasıl hissedersiniz? Peki ya siz, bir başkasına farkında olmadan da olsa aynı şeyi yapıyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada empati devreye giriyor. Karşımızdakinin yerine kendimizi koyabilmek; davranışlarımızın, sözlerimizin ve hatta sessizliğimizin bile bir başkasını nasıl etkileyebileceğini görebilmek...

Bu ilke sadece bireysel ilişkilerde değil, toplumsal barışın ve adaletin temelinde de yer alır. Eğer herkes bu anlayışla hareket etseydi; trafikte sabırsızlık, sosyal medyada hakaret, iş yerinde mobbing ya da aile içi kırgınlıklar bu kadar yaygın olur muydu?

Ne yazık ki modern yaşamın hızı, bizi bazen başkalarının duygularını görmezden gelmeye itiyor. Fakat unutmamalıyız ki, gerçek insanlık; sadece haklarımızı savunmakta değil, başkalarının haklarını da gözetebilmekte gizlidir.

Küçük bir iyilik, anlayışlı bir davranış ya da sadece yargılamadan dinlemek bile bu ilkenin bir yansımasıdır. Çünkü başkalarına nasıl davranırsak, bir gün aynı şekilde karşılık buluruz. Dünya bir aynadır aslında; ne verirsek, onu yansıtır.