Macit Uluçamlıbel

Macit Uluçamlıbel

Değişir mi?

Değişir mi?

CHP değişir mi?

Bu konuyla ilgili kendi düşüncelerimi sizlerle paylaşayım.

CHP’de değişim isteyenlerin başını chp’nin kendini değiştirme hamlesi sayesinde bugün makam sahibi olmuş belediye başkanları çekiyor.

Evet yanlış duymadınız; CHP’nin kendini değiştirmeye çalışmasının ya da chp’nin AK Parti karşısında bir varlık gösteremeyen eski ve yeni oluşumları kendi etrafına çekerek CHP’lileştirme chp’yi de sola yakın sağda konumlama çabasının ilk ve son meyveleri bazı büyükşehir belediyeleridir.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin eksenine girmesi en imkansız görünen saadet partisini 2018 genel seçimlerinde kendi listesinden meclise sokarak başladığı, iyi partiye ödünç vekiller vererek devam ettirdiği, dönüştürme çalışmalarını yine 2018 yerel seçimlerinde bazı büyük şehirlerde birçok partinin aday çıkarmaması üzerine kurguladığı birlikte hareket etme ve AK Parti karşısında CHP eksenli birleşme çalışması, kazanılan büyük şehir belediyeleriyle başarılı bir hamle olarak Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirmişti.

2023 genel seçimleri öncesinde bu hamlenin kurumsallaşması için oturulan masa gösterdi ki birkaç vekil için ya da birkaç belediye için iş birliği yapmakla ülke yönetmek için iş birliği yapmak aynı şey değil. Masada fiili olarak oturanların da masa da oturmadığı halde aday çıkarmayarak masaya dayanak olanların da millete tam anlamıyla dokunamadıklarını seçim sonuçlarında hep birlikte gördük.

Kendi aralarında anlaşamadıklarını da hem seçim sürecinde zaman zaman yaptıkları açıklamalarla hem de seçimlerden hemen sonra birbirlerini suçlama yarışına girerek gösterdiler.

Yani 2018 seçimleriyle başlayan birbirimize benzeyelim hareketi 2023 seçimiyle son bulmuş gibi görünüyor. Ki bana sorarsanız birbirlerine de benzemeye başlamışlardı.

Peki Kılıçdaroğlu’nun sağa benzeme, sağı sola benzetme konusunda ki çalışmaları bir değişim değil miydi?

Yeni bir hamle ile Kılıçdaroğlu partide Mustafa Sarıgül gibi sağa yakın sol politika izleyen isimleri özellikle il teşkilatlarını belirlerken de ön plana çıkartır mı?

Bu konuya da daha sonra detaylı değinelim…

Ekrem İmamoğlu’nun değişim bayrağını en ön safta taşıyor olmasını nasıl okumalıyız?

Yerel seçimlerde büyük şehirlerde tüm partilerin kendi adaylarıyla seçimlere girecek olması gerçeği yani yazımızda bahsettiğimiz CHP eksenli birlikteliğin dağılması demek İstanbul büyükşehir belediyesinin yeniden en çok oy alabilecek partiye geçmesi demek. Bu hesabı muhtemelen Ekrem beyde yapabilir. Ve yine muhtemelen kazanamayacağı bir seçime girmektense, kendisine sürekli kaybeden bir rakip belirlemiş gibi görünüyor. Lakin bence bu işin kazananı Ekrem İmamoğlu’da olmaz. Ekrem İmamoğlu CHP’yi değiştiremez. CHP’de başına kim gelirse gelsin değişmez. Bu milletin kahir ekseriyeti de CHP’ye oy vermemeye devam eder.

Daha birkaç ay önce övgüler dizerek milletten devleti emanet etmesini istedikleri adamı koltuğundan indirmeye çalışıyorlar. 2018’den sonra da Muharrem İnce için aynılarını yapmışlardı.

Chp de değişim isteyenlere ben bir çağrı yapayım. Daha kolayı var bu işin. Siz kendinizi değiştirin. Oylarınızı verirken ideolojik bir saplantıyla vermeyin mesela. Hizmet odaklı oy verin. Millete hizmet etmeyi şiar eden kadrolara oy verin. Son cümlelerden sonra muhtemelen AK Parti’ye oy istiyor bu nasıl gazetecilik falan gibi yorumlar yapılacak. Ne tuhaf hizmet denildiğinde akla hemen AK Parti geliyor değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi
SON YAZILAR