Senan Kazımoğlu

Senan Kazımoğlu

Dünya Türk’e Hasret

Dünya Türk’e Hasret

Malum olduğu üzere yaklaşık 1 aya yakın süredir İsrail, Gazze’deki Müslümanlara karşı dünyanın gözü önünde devlet terörü uyguluyor. Dünya devletleri bu konuda bölünmüş durumda. Bir kısım vicdanını ve insanlığını kaybetmemiş devletler, cılız da olsa zulme ses çıkarıyor, ikinci kısım, ipi başkalarının elinde olan devletler, ne olur ne olmaz diye ses çıkarmaya korkuyor, üçüncü kısım devletler ise ki, bunların çoğu batı devletleri, direk katiller ile beraber olup, soykırıma tam destek veriyorlar.

İşte bu soykırıma destek olan ülkeler, sözde kendilerini adalet, özgürlük ve insan haklarının temsilcisi olarak tanıtan devletler. Biz zaten onların karanlık, sömürgeci ve kanlı tarihini de biliyoruz. Hem de bu tarih çok uzak değil, 100 yıl, hatta bazılarında 30-40 yıl geriye gitme bile kafi geliyor. Bu eli kanlı devletler, kendileri gibi katli bir devlet olan İsrail’i her türlü destekliyor. Aynı ülkeler, Türkiye’nin yaptığı askeri operasyonlarda tek bir sivilin kılına bile zarar gelmezken, güya sivil hassasiyeti ve insan haklarından bahsediyorlardı. Ama eli kanlı İsrail bugün çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek demeden hem de hiçbir savaş hukukuna sığmayacak şekilde okullar ve hastaneleri bombalarken karşı çıkmak bir yana, en üst seviyeden destekliyorlar. Ne gariptir ki, yine bu devletler, daha Gazze soykırımdan birkaç gün öncesine kadar Azerbaycan’ı, dünyaya ders olacak Karabağ’ı geri alma operasyonu ve sivillere karşı olan hassasiyetine rağmen, Ermenilere karşı güya “etnik temizleme” ile suçluyorlardı.

Karabağ’ı biliyorsunuz, daima Azerbaycan’ın, Türkün ve İslam’ın yüreğindeki yangındır. 30 yıl önce orada yaşanan acıların, soykırım ve etnik temizlemenin hangi boyutta olduğuna bütün dünya şahittir. Rabbimizin izni ve inayetiyle Azerbaycan o toprakları yeniden Türk ve İslam yurdu yaptı. Ancak bunu yaparken de hem dinimizin, hem de Türk milli geleneğinden gelen ahlak ile o topraklardaki hiçbir sivilin burunun dahi kanamasına izin vermedi. Halbuki, 30 yıl önce, belki de bugün sivil olan o Ermenilerin çoğunun katkısıyla orada soykırım yapıldı. Öyle ya o gün 20-30 yaşında Azerbaycan’a karşı savaşanlar, bugün 50-60 yaşında siviller olarak biliniyor.

Azerbaycan Türkleri o topraklardan yalın ayak, 5 parasız zulüm ve katliamlar ile çıkarıldı. Tabi bu şekilde çıkarılanlar yine de şanslı sayılır. Zira bazı vatandaşların bugün dahi üzerinde ağlanacak mezarı yok. Her ne kadar işgalden kurtarılan bölgelerde toplu mezarlar ortaya çıksa da hala kayıp olan çok kişi var. Tüm bunlara rağmen, Azerbaycan devleti kaç defa resmi şekilde Karabağ’daki Ermenilere çağrı yaparak, Azerbaycan vatandaşları olarak yaşamayı teklif etti. Ancak, Karabağ’daki Ermenilerin bazıları, Azerbaycan bayrağı altında yaşamayı kabul etmeyerek tamamen kendi istekleriyle Ermenistan’a göç ettiler. Azerbaycan vatandaşı olmayı kabul etmeyip gitmek isteyenlere de Azerbaycan devleti saygı duyup onlara elinden gelen desteği esirgemedi. Bunu BM de kendi raporunda onayladı. Konuyla ilgili BM tarafından bölgeye gönderilen misyonun raporlarına göre de Azerbaycan Ermenilere karşı hiçbir şekilde baskı ve şiddet uygulamadı. Baskı ve şiddet bir yana, hatta bizim yalın ayak terk etmek zorunda kaldığımız Karabağ’dan, Ermenistan’a gitmek isteyen Ermenilerin araçlarının yakıtları bile bedava şekilde Azerbaycan devleti tarafından karşılandı. Yoldaki trafikte aç, susuz ve ilaçsız kalmamaları için Azerbaycan devleti tarafından defalarca yardımlar yollandı. Hatta, aracı olmayıp yolda kalanlar için de Azerbaycan devleti yeni otobüsler seferber etti.

Bugün, Karabağ’da Azerbaycan devletinin bayrağı altında barış içersinde yaşayan ermeni siviller varken, 30 yıl sonra o toprağı alsak bile daha o toprağa göçemeyen Azerbaycan Türklerine rağmen, hala teröristi destekleyen katil batı, Azerbaycan’ı, Ermenilere karşı “etnik temizleme” ile suçluyor. Daha ben size 1980’lerin sonlarında, tarihi Azerbaycan toprağı olan günümüz Ermenistan’dan kovulan ve bir daha oraya geri dönemeyen Azerbaycan Türklerinden bahsetmiyorum.

Açık şekilde görülüyor ki, dünyanın biz Türklerden daha öğrenecek çok şeyi var. Biz Türkler dünyaya savaş ahlakını yeniden öğretmeliyiz. Dünya yeniden bizim cihan devleti olmamızı görmeli. Bizim tarih sahnesinden çekildiğimiz andan itibaren dinmeyen gözyaşının yerini eski barış ve huzur çağına almalı. Dünya Türk ve İslam’ın yönetimine muhtaç. Nasip et Ya Rabbim. Amin

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi
SON YAZILAR