Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Suriye/Azez’de Gördüklerim

Suriye/Azez’de Gördüklerim

24-25 Aralık 2022 tarihlerinde İHH’nın Konya şubesinin davetlisi olarak çoğunluğu üniversitelerimizden akademik ve idari görevlerde bulunan arkadaşlarımızla birlikte Azez’e bir ziyaret düzenledik. İlk gezimize İHH’nın Kilis’te bulunan lojistik merkezini ziyaretle başladık. Büyük bir alana inşa edilmiş olan bu merkezde, Türkiye ve dünyanın yardım kuruluşlarından gelen bağışlar depolanıyor. Her şey belli bir düzen içerisinde hazırlanmış. Bu merkezde beş yıldızlı oteli aratmayacak kalma yerleri mevcut. Depolar eşya ve gıda yardımlarıyla dolu. Ayrıca ekmek üretecek bir sistemle birlikte yüzlerce kişiye yemek verecek mutfağı da var. İlk mülteci akınında çok aktif bir şekilde çalışmış burası. Şu anda da çalışmakla birlikte her an yine bir mülteci akımında kısa zamanda aktif hale gelebilecek nitelik taşımaktadır.

Allah kimseye savaşı yaşatmasın. Hele iç savaş. Bir de işin içine büyük güçler girerse bu savaşların bitmesi yıllar alabilmektedir. Artık ülke ne doğal sınırlarına sahip olur, ne de eski düzen geri gelir. Şu anda Suriye’de olup bitenler bunlardan birisi. İç savaş ülkeyi bir yıkıma sürüklemiş. Büyük güçler bu savaşı, göz göre vekâlet üzerinden yürütüyor. Şu anda Suriye toprakları fiilen dört bölgeye ayrılmış durumda.. Bir kısmı, ahrar-ı şam örgütünün hâkimiyetinde, bir kısmı PKK’nın, bir kısmı rejimin, bir kısmı da Suriye Özgür ordusunun… Türkiye ise, kendi güvenliğini sağlamak adına sınır boylarından içeri yaklaşık 30 km.’yi kontrol ediyor, bir taraftan da Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için mekik diplomasisine devam ediyor. Kendi içinde milyonlarca Suriyeli kardeşimize ensarlık yapıyor, bir de Suriye içinde yardım elini uzatıyor. Bu savaş, Beşar Esetle bitecek gibi görülmüyor. O, dış güçlerin vazifeli piyonu ve memuru hüviyetinde. Asıl mesele, ABD ve Rusya’nın kararlarıyla çözülebilir. Rejimin şu anda Suriye topraklarının geneli üzerinde bir otoritesi yok.

Kilis öncü pınar sınır kapısından Suriye’ye üç kontrol noktasından geçerek girdik. Ciddi bir kontrol var. Sınırlarımız kevkire dönmemiş. Azez’e girişle birlikte savaşın korkunç izlerini görüyorsunuz. Şehirde hem Suriye özgür ordusu mensuplarıyla ve hem de bizim güvenlik güçlerimizle karşılaşıyoruz. Burada Suriye rejim askerleri yok. Yolların sağında solunda, kimi zaman da verimli arazilerin ve zeytinliklerin bölgesinde derme çatma çadırlar içinde yaşam mücadelesi veren Suriyeli kardeşlerimizin yaşam alanlarına tanık oluyoruz. Hep yürek yakan ve burkan görüntüler. Soğuk ve yağmura rağmen çamurlar içinde kimi zaman yalın ayak, kimi zaman da terlikli gezen çocuklar ve büyükler.. İşte İHH böyle bir coğrafyaya el atmış durumda. Şehir içinde eski arabalar, motorlu insanlar.. Arap saçına dönmüş bir trafik.. Küçük bakkal dükkanlarında bazı sebze ve meyvalar.. Kimi insanlar da kaldırımlarda oturmuş derin düşüncelere dalmış vaziyette… Büyük bir köyü andırıyor, Azez.. Çünkü şehir denilince bir takım belediye hizmetleri akla gelir. Bunlardan eser yok. Bu ancak devletle olur. Yerel meclisler marifetiyle bir takım işler yürütülüyor.

Tekrar yolumuz şehir içinde İHH’nın Azez lojistik merkezine düştü. Sağ olsun özverili ve bu işleri Allah rızası için yapan kardeşlerimiz orada yaptıkları hizmetleri anlattılar. İHH uluslararası bir yardım kuruluşu.. Hemen hemen nerede bir savaş, afet var, İHH orada, yaraları sarmak için. Gönüllü kardeşlerimize hayran olmamak elde değil. Suriye içlerinde birçok hizmetler başlatmışlar. Sayısını bilemediğimiz kadar yetime, şehit ailelerine bakıyorlar. Ayni ve nakdi yardımlarla acılarına merhem olmaya çalışıyorlar. Görme engelli erkek ve kadınlara dönük eğitim hizmetleri veriyorlar. Dâru’l-acezede kalanların iaşe, ibate ve sağlık giderlerini karşılıyorlar. Kocası savaşta şehit olmuş kadınlara ve yoksul kadınlara biçki-dikiş kursları açmışlar, onların buralarda ürettiği eşyaları satarak onların hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Hastalara ilaç temin etmek için eczaneler açmışlar. Bununla birlikte kurdukları fizik tedavi merkezlerini de unutmamak gerekir. Yine görme engelli bay ve bayanların eğitimi için açılan merkez, harika.. Hele akıl ve ruh hastalıkları hastanesinde kalanlar, içler acısı.. Ayrıca, İHH, binlerce insanın kalacağı briket evler de yapıyor. Bu ve benzeri bütün müesseseler İHH’nın yardımlarıyla yapılmış ve yapılmaya da devam ediyor. İHH aracılığıyla esir değişimleri de var.. Türkiye’nin yüz akı bu yardım kuruluşu, Suriye vatandaşlarına umut olmuş, bir kerecik de olsa, savaşın yıktığı yuvalarda sağ kalanlara moral ve isteklendirme desteği veriyor. Elbette İHH’nın dışında ülkemizden başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere diğer yardım kuruluşları da var.

Diğer taraftan, Uluslararası İnsani Yardım Vakfı (İHH) Suriye’nin Azez ilçesinde çok önemli bir hayra da imza atmış. 2011 yılında savaşın başlamasıyla birlikte hızlı davranılmış, savaş sebebiyle eğitim-öğretim imkânları kalmamış Suriye gençler için Uluslararası Şam Üniversitesini kurmuş. Bugüne kadar bu üniversite dördüncü mezunlarını vermiş. Başta İlahiyat, Hukuk, Mühendislik, Siyasal Bilimler, İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri olmak üzere beş fakültede eğitim-öğretim veriyor. Üniversitenin mütevelli heyet başkanı Dr. Muhammed Hanefi Kutluoğlu’nun söylediğine göre güçlü bir hoca kadrosuna sahip bu üniversite.. Savaşın zor şartlarına rağmen bir taraftan yerleşke inşaatı devam ediyor, bir taraftan da eğitim-öğretim sürüyor. Üniversitede gençler için Bursa ve Konya İHH şubelerinin desteğiyle muhteşem bir yurt binası yapılmış. Bizler bu yurdun açılışına iştirak ettik. Yaklaşık 400 öğrenci kalacak bir kapasiteye sahip, modern bir yurt. Yurdun açılışında Konya İHH şubesi başkanı Dr. Hasan Hüseyin Uysal beyin konuşmalarında da belirttiği gibi, esas olan savaş mağduru insanların karınlarını doyurmakla birlikte asıl onların gönül ve kafalarını da doyurmaktır. Çünkü buradan mezun olan gençler, savaş sonrası Suriye’nin yönetiminde sorumluluk alacaklardır. Bu açıdan İHH’nın eğitim-öğretim politikasını yürekten kutlamak lazım. Bir de vatandaşlarımıza eğitimin milletlerin geleceğinde ne kadar önemli olduğunu iyi anlatmak gerekiyor. Üniversitenin merkezinde yer alan muhteşem cami inşaatı bitmek üzere.. Üniversitede çok modern araştırma merkezleri (ar-ge) ve laboratuvarlar aktif halde. Bütün ilim alanlarına hitap eden zengin bir kütüphanesi var. Ben bu üniversitenin ileride kendisinden beklenen daha güçlü bir performansı göstereceğine ve bilim çevrelerinde ses getireceğine inanıyorum. Birlikte yaptığımız toplantıda da gördüm ki, çok heyecanlı üniversite yönetimi ve öğretim üyeleri kadrosu, uluslararası arenada bilimsel faaliyetleriyle kendilerini kanıtlamaya başlamışlar. Umarım, YÖK de kısa zamanda bu üniversiteyi tanır. Bizler de hem öğrenci ve hoca değişim programlarıyla ve hem de her türlü lojistik destek vermek suretiyle bu üniversitenin uluslararası tanınırlığını artırmasına yardım etmeliyiz.

Bir defa daha İHH’nın başta kurmay aklı olmak üzere bütün çalışanlarını kutluyor, özellikle eğitim alanında da bu tür çalışmaları diğer sivil toplum kuruluşlarımızdan beklediğimizi ifade etmek istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Arşivi
SON YAZILAR