Kıymetli okurlarım geçen hafta en asli görevlerinin analık olduğunu bilen fakat kariyer için en asli görevlerinden vazgeçen bizim kızlara çattım. Bu haftada bazılarının geri düşünce dedikleri görücü usulü ile evlenme ile bu günkü evlilikleri kıyas edeceğim.

 

Eskiden oğlan anaları oğulları büyürken gözlerinin ucuyla oğullarına kız ararlardı. Oğlan büyüyüp evlilik çağına yaklaştığı zaman bu aramaları sıklaştırırlardı. Kızı olanların evine misafir olarak gider, önce kızın anası ile tanışırlardı. Tabi oğlanın anası bu misafirlik bahanesiyle dış kapıdan girerken gözünün ucuyla evin temizliğini kontrol ederlerdi. Hatta ayaklarına açık renk bir çorap giyerek halılarında temiz olup olmadıklarına bakarlardı. Eğer o evden çıktığında çorabın altı kirlenmişse pek temiz olmadıkları kanaatine varırlardı. Bir bahane ile tuvaletlerine girer oranında ne durumda olduğuna bakarlardı. Daha sonra kız gelir, kızın boyuna posuna, konuşmasına ve misafirperverliğini incelelerdi. Kız ikramlarını yapar, çayının deminden, bardağının temizliğine kadar her şeye dikkat ederlerdi. Eğer kız ; oğlanın anasından geçer not almışsa akşam oğlanın babasına durumu açardı. Oğlanın babası da kız evinin durumunu dışarıdan araştırırdı. Eğer oğlanın anası ile babası o kızı oğullarına almaya karar vermişlerse, anası oğlana durumu çıtlatır falanın kızını çeşme başında bir gör derlerdi. Çeşme başında oğlan kızı görür, şayet beğendiyse gelir, anasına söylerdi. Oğlanın anası yakın kadın akrabalarını yanına alarak kız evine habersiz misafir gider, kendi yakın akrabalarına oğluna alacağı kızı ve ailesini gösterirdi. Oğlanın anası akrabalarından da kız ve ailesi için fikirlerini sorardı. Eğer kadınlarda o kızın oğullarına münasip olduğunu düşünüyorlarsa oğlanın anası, oğlanın babasına durumu anlatırdı. Oğlanın babası ailesini yanına alarak bir akşam kız evine oturmaya gider, baba da kızı ve ailesini görürdü. Eve gelirler anne ve baba oğullarını yanlarına çağırarak bu durumu görüşürlerdi. Oğlanda olur demişse oğlanın anası birkaç kadınla oğlunu yanına alarak kız evine gider, bacım biz senin kıza dünür olacağız kız ile oğlan bir görüşsünler derdi. Bu görüşmede kızın bir yakın akrabası da  yanların da olurdu. Kız ile oğlan her ikisi de bu evliliğe tamam demişse kız evine haber gönderilir, dünürlük için gün alınırdı. O gün oğlan tarafının büyükleri de alınarak dünür gidilirdi. Kız evinin büyükleri de kız evinde hazır bulunurlardı. Dünürlüğü oğlanın dedesi yapardı. Kız evi de biz bir düşünelim der zaman isterdi. Şayet kızı vermeye karar vermişlerse falan gün gelin duanızı yapın diye haber gönderirlerdi. Oğlan evi yakın akrabalarının ve caminin imamını da yanlarına alarak kız evine gider, dua yapılır, tatlı yenir oğlana ve kıza nişan yüzükleri takılırdı. Böylece herkesin görüş ve düşünceleri alınarak bu ilk adım atılırdı. Baştan herkesin adım adım onayı alındığı içinde, yani daha önce aileler evlendiği içinde bu tür evlilikler ömür boyu sürerdi.

 

Peki şimdiki evlilikler niye çok kısa sürüyor sizce? Söyleyeyim: şimdiki evliliklerin içinde aileler yok. Kız ile oğlan kendileri birbirlerini buluyorlar. Ailelerinin onayını almıyorlar. Biz yaparsak olur zannediyorlar. Ailelerini istemedikleri şeylere zorluyorlar. Ailelerde lanet olsun diye kabul ediyorlar. En ufak bir tartışmada da pardon deyip yuvayı yıkıyorlar.

 

ALLAH hepimizin çocuğuna ömür boyu mutlu evlilikler nasip etsin. Amin. Selam Ve Dua İle.