Kura çekilişinden sonra keşke bu takım gelmeseydi dediğimiz Bate Borisov’u 3-0 ve 2-0’lık net skorlarla eleyerek Uefa Konferans Liginde bir üst tura adımızı yazdırdık. Hem de ilk maçta Uğurcan’ın 40. dakika’da kırmızı kart gördüğünü ve maçın geri kalanını 10 kişi oynadığımızı düşünürsek çok iyi iş çıkardık. Dünkü maçta da Cikalleshi gereksiz bir kart görerek bir sonraki turda cezalı duruma düştü.

Her iki maçta da ne oynadığını bilen, ayakları yere sağlam basan bir Konyaspor izledik. Oyun sisteminden taviz vermeyen bir takımımız olduğu için biz tribünlerde keyifle maç izlemenin tadını çıkardık. İlhan hoca bu maçta Cebrail’in performansını da görmek istedi. Ben Ahmet Oğuz’u da Cebrail’i de beğendim. İkisi de takıma adapte olmuşlar. Henüz kafamdaki Muric’i izleyemedim ama takıma ısındığını ve yavaş yavaş kendisini bulacağını düşünüyorum. Pavicic ise henüz uyum sağlayamamış görünüyor. Zamanla o da uyum sağlayacak ve kalitesini ortaya koyacaktır. Muhammet Demir’de de gol atma çabası ve o çabanın verdiği bir stres var. Bunu izlerken rahatlıkla fark edebiliyorsunuz. Calvo’yu çok beğendim. Nokta atışı bir transfer olarak görüyorum. Amilton konusunda fikrim hala değişmedi. O çocuktan olmadı, olmaz. Top oynamasını bilmeyen ama mahalle maçlarında koşan yaramaz çocuklar gibi saha içinde koşturup duruyor ama elle tutulur gözle görülür bir şey yok. Çok top kaybı yapıyor. Mpoku ve Barış’ın yanına Amilton’da eklenmeli.

Öncelikle Konyaspor’un bu güzel oyununu ve kadro derinliğini riske etmemek adına 2 transfer yapması gerekmektedir. Çok iyi bir golcü transferinin yanı sıra stoperde Calvo’nun yanına bir sağ stoper alınmalı diye düşünüyorum. 3 kulvarda mücadele edecek Konyaspor’un forvet konusunu kesinlikle çözmesi gerekiyor. Bu sene çok iyi kanat ve orta saha oyuncularımız var. Muric, Pavicic, Amir, Paz, Zymer, Soner, Endri, Oğulcan, Rahmanovic ve Michalak gibi isimler alınacak olan kaliteli bir golcüyü besler. Çok iddialı olacak belki ama çok net bir golcü transferi yaparsak bu kanat ve orta saha oyuncuları ile gol kralı bile olabilir. Adil ve Uğurcan iyi ve karakterli oyuncular ama ben ikisini de ilk 11 oyuncusu olarak görmüyorum. Lig, Avrupa ve Kupa maçlarında elbette oynayacakları dönemler olacak ama oraya iyi bir stoper takviyesi olmalı. Bu iki takviye de yapıldıktan sonra kimse yönetimi transfer konusunda eleştiremez. Sonrasında tüm yük İlhan hoca ve ekibinin sorumluluğundadır.

Vaduz’u Merak Edenlere

Vaduz, Lihtenştayn takımıdır. Avrupa’nın en küçük dördüncü ülkesi ve Almanca dilinin konuşulduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Fakat kendi ülkesinde lig olmadığı için İsviçre liglerinde oynuyor. Vaduz, Uefa kupalarına direk gidebilme kontenjanına sahip bir takımdı. Artık Konferans ligi elemelerine direk katılım hakkı verilmiş ve bu sene de Uefa Konferans ligine İsviçre’yi temsilen direk katılım sağladı. Şu an İsviçre’de Challenge liginde oynuyor. Yani aslında ikinci lig seviyesinde bir takım. Geçen sene ligi 4.sırada tamamlamış 36 maçta 18 galibiyet almış ve 68 gol atıp 58 gol yemiş. Bu sezona da 2 maçta 2 beraberlikle başladı. 2 maçta 4 gol atıp 4 gol yiyen bir takım. Kısacası Vaduz kendi liginde çok gol atıyor ama çok gol yiyor. Kadro kalitesi olarak da baktığınızda 5 Milyon Euro’luk bir kadro değerleri var. Kadrolarında 2 Türk asıllı oyuncu da bulunuyor.

FC Vaduz’un bizim kalitemizde bir takım olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Her zamanki futbolunu oynayan Konyaspor’un Vaduz’u çok rahat geçeceğini düşünüyorum.