Tefekkür
Tefekkür; düşünmek demektir. Herhangi bir konu üzerinde derin düşünerek onun şuuruna varmaktır. Tefekkür insana mahsus bir özelliktir ve bu yüzden insanı diğer mahluklar dan ayıran en önemli özellik de yine tefekkürdür.
İslamiyet de düşünmek çok önemlidir. Kullar zikrin kemaline ermek istiyorlarsa, dünyada ve Kainat da sergilenen İlahi kudret tecellileri üzerine derin bir şekilde tefekkür etmelidir.
Salim bir akıl ve kalple tefekkür eden bir Mü’min için; Kainatta sergilenen İlahi kudret kanıtlarının her biri feyz alınacak, hayret edilecek ve ibret alınacak şeylerdir. İbret almak için bakan Müslüman insanın yaradılış safhalarını, vücudunda ki benzersiz sistemleri, çevresindeki diğer canlıları, yeryüzünü, gökyüzünü, atomun moleküllerini, Güneş sistemini ve en minik detaydan en büyük fezaya kadar daha birçok şeyin üzerine tefekkür eder ve baktığı her şeyde Allah’ın(c.c)kudretini görebilir.
İnsanoğlunun idrakinin sınırlarını zorlayan sonsuz yaradılış ve nimet üzerine tefekkür etmek Allah’ın(c.c.) yarattıklarını düşünmek , azaplarını ve mükafatlarını düşünmek, akıl ile doğruyu düşünmek tefekkürün gereklerindendir.Bir Müslüman hayatın her alanına her an tefekkür ile yaklaşmalı, tefekkür etmeyi de ona sağlayanın yine Allah(c.c.) olduğunu unutmadan şükür ile yaşamalıdır.
Tefekkürde derinleşmek kulun en mühim mesuliyetlerinden biridir. Hayat ne Kainatı ibretle seyrettiğimizde cevapları ruhumuzun derinliklerinde gizli olan bir çok soru ile karşılaşırız. Bu Cihana nereden geldik? Niçin yaratıldık? Bu Cihan nedir? Kimin mülkünde yaşıyoruz? Nasıl yaşamalıyız? Nasıl düşünmeliyiz? Yolculuk nereye? Fani hayatın hakikatı nedir? Ölüm gerçeğinin sırrı nasıl çözülür? Ona nasıl hazırlanılır? İşte bu nevi tefekkürler Kur’an ve Sünnetin rehberliği ile İlahi kudret ve azamet karşısında kulu hiçlik ve acziyetini idrak etmeye sevk eder.
Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in örnek hayatı Rabbimizin kullarında görmeyi murat ettiği manevi tefekkürün ne kadar lüzumlu olduğunu ortaya koymaktadır. Zira O geceleri ayakları şişinceye kadar gözyaşları içinde kulluk ve ibadete devam etmiş, gözleri uyusa bile kalbi daima uyanık kalmış, Allah’ın zikrinden ve tefekkür etmekten bir an bile uzaklaşmamıştır.
Tefekkürün neticesinde insan geniş bir ilme sahip olur. İnsanın ilmi artıkça da kalbinin hali değişir. Onun neticesinde de insanın hal ve hareketleri değişir. Görülüyor ki insanın bilgisinin artması ve davranışlarının düzelmesi tefekkürle başlar. Onun için Yüce Allah Kur’an-ı Kerim de çeşitli hususları dile getirdikten sonra” Şüphesiz bunda tefekkür eden(düşünen) insanlar için ibretler vardır.”(En Nahl 16/11) demektedir.
ALLAH hepimizi tefekkür eden kullarından eylesin. Amin.
Selam Ve Dua İle