Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Ayasofya’nın gölgesinde Konya’yı konuştuk

Ayasofya’nın gölgesinde Konya’yı konuştuk

Konya basını olarak Cumartesi günü İstanbul’daydık.

Sultanahmet Meydanı’nda, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin gölgesinde çok güzel bir akşam yaşadık.

Anadolu yakasında yağmur sicim gibi yağarken, Avrupa yakasında nemli ve güzel bir İstanbul akşamı vardı. Normalde hasretle beklediğimiz yağmurun, o akşam yağmasını pek istemedik.

Çünkü, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Konya Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğinde düzenlenen “Mevlânâ Gülşenine Davet - GEL” programı ile İstanbul’da Konya coşkusu yaşanması için yerimizi almıştık.

UNESCO tarafından 2023 yılının “Mevlânâ Yılı” olarak takvime alınması nedeniyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ve Konya Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde düzenlenen son etkinliklerden birini yağmura yakalanmadan geride bıraktık.

Sultanahmet Meydanı’nda düzenlenen bu görsel şölende, yurt içinden ve yurt dışından gelen 750 semazen, Sema Ayin-i Şerifi icra etti.

Ayrıca Ahmet Özhan ve Ömer Faruk Belviranlı, etkinliğin solist sanatçıları olarak sahne alırken; solistlere, klasik Türk ve Batı müziği enstrümanları ile bir de görkemli koro eşlik etti.

Hem gözümüzün pası silindi hem de kulağımızın pası silindi.

Başta İstanbullular olmak üzere, yerli ve yabancı turistler ile basın mensupları da programa büyük ilgi gösterdi.

Şölen öncesi, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ni ziyaret etti. Sayın Bakan ve Başkan Altay’ın samimiyeti ise dikkat çekti.

Görsel şölen sona erdikten sonra ise Başkan Altay, Ayasofya önünde Konya basınının çay sohbetine eşlik etti.

Konya ile ilgili bazı yatırımlardan ve önemli hayallerinden bahsetti. Konya’nın trafiğinin çözümü yolunda yeni projeler üzerinde çalıştıklarını söyledi. Fakat Uğur Başkan o akşam dikkat çeken bir çağrıda da bulundu.

Tarihi Konya diye tabir ettiğimiz aks; Mevlana, Bedesten, Şems gibi şehrin merkezinde olan, Konya’yı Konya yapan, Konya ile özdeşleşen mekanların Konyalılar tarafından daha fazla ziyaret edilmesi gerektiğini belirtti.

Annelere ve babalara, çocuklarının elinden tutup, Mevlana’yı, Bedesten’i, Altın Çarşı’yı, Şems ve Rampalı’yı gezdirmeleri çağrısında bulundu.

Uğur Başkan’ın bu çağrısı bence de önemliydi.

Çünkü günümüzde çocuklar ve gençler ya tablet, bilgisayar başında vakit geçiriyor ya da alışveriş merkezlerinden çıkmıyor. Ne yazık ki birçoğu yaşadığı şehri tanımıyor, bilmiyor.

Bu nedenle ailelerin çocuklarına şehir tanıtması ve sevdirmesi güzel bir yaklaşım olur. Yani şehri imar ederken, gençleri ihmal etmemek gerekiyor.

Şems, Şükran Mahallesi ve Larende aksında uzun zamandır devam eden gettolaşma, yani göçmenlerin yoğunluğu ile başlayan kayıp, şehrin kültürü açısından olumsuz bir tablo çiziyor.

Bu kaybın önüne geçmek için de Konyalıların bu bölgeleri ve özellikle şehir merkezini kaderine terk etmemesi gerekiyor. Konyalıların şehrine sahip çıkması, şehrinin kültürünü koruması, şehrinin marka bölgelerini kimsesiz bırakmaması gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi
SON YAZILAR