Türkiye’nin özümüze uygun bir şekilde yeniden inşası yolundaki en önemli süreç, önümüzdeki 24 Haziran seçimleridir. Bu seçimleri; ülkemiz üzerinde operasyon yapmak isteyen Liberal-Kapitalist Sistemin yöneticileri ve yerel paydaşları en iyi şekilde kullanıp, ülkemizin büyümesine ve gelişmesine engel olmak ve en önemlisi özümüze ve örfümüze uygun yeni devlet yapılanmamızı engellemek için ellerinden geleni yapmak için kullanıyorlar.

Cumhurbaşkanı’mızın çok önem verdiği ve yakın çalışma ekibinin çalışımlarını tamamlamak üzere oldukları Milli Para–Yerli Para diye lanse ettikleri altına dayalı yeni “TL” sistemimiz, Liberal-Kapitalist Sistemin en büyük endişesini oluşturuyor. Çünkü, bu para birimi öncelikle faiz belasının son bulmasına vesile olacak ve vatandaşımızı bu Şeytani Sistemin köleliğinden kurtaracak bir adım olacak. Bunu diğer dost ve kardeş ülkelere entegre ettiğimizde, bu zalimlerin sonu da gelmiş olacak.

Bu ve buna benzer önemli karar ve adımları hızlı atabilmemiz için gerekli olan Cumhurbaşkanlığı sistemini kabul ettik lakin devamı olan bu seçimleri de en iyi ve güçlü şekilde tamamlamalıyız. Dünyada G20 ülkeleri içerisinde, şu anda 10 tanesinin başkanlık sistemi ile yönetildiği bir durumda, bizim halâ çok başlılık ve bürokrasi ile mücadele etmemiz akıl işi değil. Onun için, ülkemiz için bu seçimler çok çok önemli. Bu Liberal-Kapitalist Sistemin yerel paydaşlarına gereken cevabı vermeli ve seçimlerde bu yandaş partileri bir daha milletimizin karşısına çıkamayacak hale getirmeliyiz.

Bu hafta başında gördüğümüz gibi, adaletten haktan hukuktan bahseden partiler bugün en gayri ahlaki şekilde birliktelikler kurabilmekte ve Liberal-Kapitalist Sistemin kendilerinden istediklerini yerine getirebilmek için akıl almaz birliktelikler içerisine girebilmektedirler.

Bunların bu şeklide bir arada olabilmelerine karşın, vatan, millet sevdalılarının oluşturduğu  “Cumhur İttifakı’na” sonuna kadar sahip çıkmalı ve ecdadımıza uygun bir devlete sahip olabilmek için gerekenleri eksiksiz yapmalıyız.

Nefsani arzulardan ve seçilme kaygısı taşımadan, sırf Hak uğrunda hizmete talip olup, halka hizmet için, milletimize hizmet için, bu gerçekleri milletimize anlatmalıyız. Ülkemiz, ancak o zaman kendi özünden yeniden büyük ülke olma idealini gerçekleştirebilir.

Onun için, aday olmak için istifa eden kamu görevlisi aday adaylarına da seslenmek istiyorum; ister aday olabilin, ister aday olamayın hiç önemli değil. Maksadınız bu millete hizmet ise gerçekten inandığınız davanız için çalışmaya devam etmeli ve sonuna kadar canı gönülden mücadele etmelisiniz. Yoksa, ben aday olmadım diye çalışmamazlık yâda diğer adaylara karşı duyulan nefsani çekememezlikten ötürü çalışmamanın Liberal-Kapitalist Sisteme hizmet etmek olduğunu unutmamalısınız.

Bu seçimler ülkemiz ve tüm Türk ve İslam âlemi için çok önemli bir anlam taşımaktadır. Ya diğer kardeş ve dost ülkeler ile birlikte Afrika’sında – Orta Asya’sında ve hatta Uzakdoğu ve Latin Amerika’sında atılan muhabbet tohumlarının yeşermesine vesile olacak yâda yıllardır sürdürülen bu emekler Allah’ım muhafaza etsin heba olacak. 

Onun için çok çalışmalı ve bu gerçekleri anlatmalı ve Cumhurun İttifakını bu seçimlerden galip çıkarmalıyız.

Artık, siyasi parti ayrımı yâda tercihi yapmaktan ziyade ülkemizin geleceği, çocuklarımızın geleceği ve yeni nesillerimizin nasıl şekilleneceğinin kararını verdiğimiz bir dönemde olduğumuzu unutmamamlayız.

Tüm şer odağı diye tabir ettiğimiz sözde Sivil toplum kuruluşları ve aleni olarak terör örgütü olduğu tespitli olan kesimlerin “Cumhur İttifakının” karşısında yer alıyor olması bir tesadüf olamaz herhâlde. Bu seçimler, tüm bu paydaşların da kökünün kazındığı ve yok edildiği bir sürecin bir adalet dönemininde başlangıcına vesile olacak inşallah.