Osman Uzunkaya

Osman Uzunkaya

NE SEN BAKİ NE BEN BAKİ

NE SEN BAKİ NE BEN BAKİ

Osmanlı tarihi zaferler ve fetihlerle dolu, şanlı bir tarihtir. Osmanlı padişahları ilim ve sanatla iç içe yaşamıştır. Kanuni Sultan Süleyman gibi aralarında edebiyata ve şiire destek veren ve şiirler yazan padişahlar olmuştur.Yaşanılan bazı olaylar, padişahların  sanat erbaplarına ve şairlere verdiği değeri anlatması bakımından oldukça manidardır. Bu hadiseden biri şöyledir:

                Kanuni Sultan Süleyman “muhibbi” mahlasıyla şiirler yazmaktadır. Kanuni, dönemin Divan şiirinin çok önemli isimlerinden biri olan Baki ile karşı karşıya gelir. Kanuni’yi Nahcıvan Seferi dönüşünde  övgülerle dolu bir kaside ile karşılayan genç Baki, bu jestinden dolayı Kanununin himayesine alınır.

                Ancak bir zaman sonra, Baki’nin sağda solda ileri-geri konuştuğunu duyup kızan Kanuni, şiirsel bir fermanla Baki’yi Bursa’ya sürer. Bu ferman şöyledir.

“Baki-yi bed/ Nefy-i ebed/Bursa’ya red”Baki de bu sürgün kararını; “ Sen de ölümlüsün bu Dünya sana da kalmaz” hatırlatmasını yaptığı şu dizelerle cevaplandırır.

                “Öldünse ey Baki! Değildir mülk-i cihan Süleyman’a baki.” Buna çark-ı felek derler ne sen baki, ne ben baki”

                Kanuni öldüğünde ise, Baki için bütün yaşananlar geride kalmıştır. Artık yapılacak tek şey, merhum padişah için ağıt yakmaktır. Baki, “Kanuni Mersiyesi”nde Zigatvar Seferinde yetmiş bir yaşındayken ölen Padişah’ı Büyük İskender’le mukayese ederek, onun her alandaki cömertliğini överek şöyle der:

“Şah-ı Skender-efser ü Dara-sipah idi.                                                                                                                                                                 Dünyaya hak-ı bar-gehi secde-gah idi.                                                                                                               Bir lutfu çok mürevveti çok padşah idi” 

                Bir tarafta padişah Kanuni Sultan Süleyman, diğer tarafta ise divan şiirinin en önemli şairlerinden Baki. İki şair arasında yaşanan bu olay; iletişimin en güçlü dili olan, kaside ve mersiyeler ile tatlıya bağlanmıştır.

                Baki’nin Kanuni’ye: “Buna çark-ı felek derler ne sen baki, ne ben baki” hitabıyla yaptığı sesleniş, gerek tefekkür ve gerekse gerçeklik anlamında altı çizilen bir söz olmuştur.

                Baki’nin dediği gibi;” Ne sen baki, ne ben baki” yim. Her şey fanidir. Baki olan sadece  Allah’dır.

                Sizleri baki olan Allah’a emanet ediyorum.

                Sağlıcakla kalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Osman Uzunkaya Arşivi
SON YAZILAR