Acısıyla tatlısıyla güzel bir bayramı geride bıraktık. Gönlümüzce ana babamıza ve sevdiklerimize sarıldık.

Akrabalarımızla yan yana sohbet edemediğimiz, büyüklerin ellerini öpemediğimiz, sıla-i rahim yapmaktan mahrum kaldığımız bir bayramın pek bir değeri yok açıkçası benim gözümde. Bu bayramda da alıştığımız gibi sıla-i rahim yapmaya çalıştık.

Bayram tatilinin uzun olması nedeniyle hareketliliğin çok arttığı ülkemizde kimileri memleketine gitti, kimileri akraba ziyaretlerine çıktı kimileri de tatil beldelerine yelken açtı.

Bizler de bayram tatilinin uzun olması nedeniyle hem tatil beldelerine yelken açtık hem sıla-i rahim yaptık. Bayram öncesi Cuma gecesinden arefe akşamına kadar şehir dışındaydım.

Her zaman hissettiğim duyguları yine hissettim, her zaman söylediğimi yine söyledim.

Bizim Konya’mız bambaşka. Hem de her açıdan bambaşka.

Konya sınırlarından dışarıya çıkınca bunu çok iyi anlıyorsunuz.

Özellikle belediyecilik ve şehirleşme yönünden Konya hakikaten Türkiye’nin çok çok önünden gidiyor.

Yolların temizliği, ulaşımdaki kusursuzluk ve geniş ağ, ucuzluk, erişilebilirlik gibi pek çok konuda fersah fersah önde olan bir şehirde yaşıyoruz.

Diğer şehirlerde 5 TL’ye hizmet veren umumi tuvaletlerin Konya’da ücretsiz olarak hizmet vermesi bile başlı başına bir anlam taşıyor.

Ayrıca temizliğin imandan geldiğini hatırlatan bir belediyecilik anlayışının hakim olması bu şehrin vatandaşları adına çok büyük ayrıcalık.

Ülkemizde kurban bayramları geçmiş yıllarda büyük bir pislik içerisinde geçerdi. En azından benim çocukluğumda öyleydi.

Önüne gelen herkes kurbanını apartman bahçesinde, parklarda, yol kenarlarında keser ve atıkları oralarda bırakırdı. Çöp kenarlarında sakatatlar, kelleler, paçalar falan…

Diğer şehirlerin hepsinde bu tarz görüntülere bol bol şahit olduk.

Ama ne yalan söyleyeyim Konya bu konuda da çok titiz bir anlayışla hareket etti. Belediyeler işi ele aldıkça, çevre bilinci geliştikçe bu çirkin manzaralar neredeyse hiç görülmedi.

Bu nedenle başta bilinçli davranan Konyalılar olmak üzere belediyelerimize ve temizlik görevlilerimize teşekkür ederim.

MERAM DUTLU MİLLET BAHÇESİ GÖRÜLMEYE DEĞER

Mesai başlamadan bir gün önce amca-hala hep birlikte 15-20 kişilik bir ekiple Meram Dutlu Millet Bahçesi’nde bir piknik yapalım dedik.

Çok uzun zamandır gitmediğim için Dutlu Millet Bahçesi’nin yeni halini görmek bu pikniğe nasip oldu.

Gerçekten çok etkilendim. Bir o kadar da yoruldum. Gez gez bitmiyor. Tertemiz ve çok düzenli.

Dutlu Millet Bahçesi’nin Seyir Tepesindeki manzaraya ise pahabiçilemez.

Tek sıkıntısı trafik!

Bunda da belediyenin bir suçu yok.

Onlar nereden bilebilirdi ki tüm Konya’nın hatta tüm Türkiye’nin akın akın Dutlu Millet Bahçesi’ne geleceğini.

Abartmıyorum, binlerce araç vardı hafta sonunda Dutlu Millet Bahçesi’nin yollarında. Piknik dönüşü dışarıya çıkmamız yarım saat sürdü. Kendimi bir an İstanbul trafiğinde zannettim.

Depremzedelerden tutun da bayram ziyareti için Konya’ya gelenler başta olmak üzere binlerce kişi adeta akın etmiş durumdaydı. Seyir Tepesinde ve Çim Kaydırağında da uzun uzun kuyruklar oluşmuştu.

Yukarıda da bahsettiğim gibi; belediyecilik anlamında Konya, Türkiye’nin çok önünde.

Bu anlamda Meram Belediyesi’ne ve Başkan Mustafa Kavuş’a teşekkür ederiz.