Murat Can

Murat Can

Benim için Mevlana!

Benim için Mevlana!

 

Benim için Mevlana ne demek diye bende düşündüm.

Sonra kafam pek çok zaman olduğu gibi yine tersten çalışmaya başladı.

Sahi benim için Mevlana ne demek, diyen insanların pek çoğu için aslında Mevlana ne demekti?

Bir kaçını buraya yazıyorum. Söylenemeyen birkaç sloganı.

Benim için Mevlana demek, Konya demek.

Benim için Mevlana demek, para demek.

Benim için Mevlana demek, Konya’ya gelen turist sayısı demek.

Benim için Mevlana demek, dolan Otel odası demek.

Benim için Mevlana demek, terayağlıysa bir buçuk, değilse tek börek demek.

Benim için Mevlana demek,  reklam demek, yapılan uluslararası gezilere bahane demek.

Benim için Mevlana demek, iş üretemeyenlerin ekmek ve reklam kapısı demek.

Benim için Mevlana demek, başka hiçbir done bulamayanların sığındığı kapı demek.

Benim için Mevlana demek, İslam dinini yaşamaya üşenenlerin sığındığı liman demek.

Benim için Mevlana demek, İslam dışında oluşturulan hümanizm dininin peygamberi demek.

 

Konya’da yaşadığım sürece ve ilişkili olduğum sürede karşımda hep iki temel done gördüm.

Birincisi Selçuklu kartalı, diğeri ise Mevlana.

Hayır, şikâyetçi değilim. Bilakis Selçuklu’nun Konya’da varlığını sürdürmesi dahası Mevlana’nın burada yaşamış olması müthiş bir şey. Benim itirazım başka hususlara.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir Kitabında söylediği gibi: Bir başkent daima başkenttir.

Konya varlığıyla her zaman başkent olduğu gibi, bu özelliğini yine koruyacak ve ilelebet başkent olarak kalacaktır.

Hal böyle olunca başkentliğini yaptığı Selçuklu devletinin sembolünü kullanmasında da bir sakınca elbette olamaz. Ancak her kurumun salt Selçuklu kartalı kullanması amblemin sıradanlaşmasına neden oluyor düşüncesi uyandırıyor bende.

Elbette diğer ve asıl hususumuz Mevlana.

Konya’yı her platformda küçük İstanbul diye tanımlarım ben.

Bu benzetmeyi yaparken de çok iddialıyım.

Kimi zaman arkadaşlar “hadi canım”der. İstanbul’la Konya, ne alaka...

İstanbul’a ne gördüğün nasıl baktığınla ilgilidir. Dünyaya bakışınla ilgilidir.

Söz gelimi, içmekten çok hoşlan bir insan İstanbul’a baktığında gece hayatı görebilir. Dini bütün bir insansa baktığında manevi hazza ulaşabilir.

Ben İstanbul’a baktığımda tarihi ve kültür görüyorum pek çok şeyin yanında. Bu yanlarını değerlendirdiğimde ise Konya ve İstanbul arasında güçlü benzerlikler görüyorum. Bu yüzden Konya’yı seviyorum.

Ancak Konya için gerçekten üzülüyorum.

En çok üzüldüğüm husus ise, Konya’nın sırtını Mevlana’ya yaslamış görüntüsü vermesi.

Konya sokaklarında gezerken üzülmekten kendimi alamıyorum. Yapılan hizmetlerin yetersizliğini Mevlana reklamıyla kapatmak, daha şehir içindeki meseleleri çözmeden uluslar arası çalışmalara soyunmak ve insanların gözünü bunlarla boyamak… Bunlar beni gerçekten yaralıyor.

Hayal ediyorum. Keşke belediye güzel hizmetler üretse, insanları memnun etse, bu şehirde yaşayanlar mutlu olsa. Bununla birlikte yine keşke Mevlana layıkıyla anlatılsa, tanıtılsa, mutlu şehrin mutlu insanları Mevlana’yı el birliğiyle uluslar arası her platforma taşısa.

Ama bunlar sadece temenni. Mevlana eksik işlerin kapatılmasında kullanılan ve üzerinden en kolay prim yapılan olarak kalmaya devam ediyor.

Bakın en son “Benim İçin Mevlana” temalı bir kampanya yürütülüyor.

Billboardlardan internet sitelerine her yerde birileri kendisi için Mevlana’nın ne anlama geldiğini anlatıyor.

Mevlana’yı “ne olursan ol yine gel” in ötesinde tanımayan, hayatları boyunca ismini sadece Konya’ya geldiklerinde anan bir grup medya şövalyesinin Mevlana hakkında sözleri her  yere taşınmış.

Allah aşkına birisi söyler mi? Mevlana’nın bu isimler için ne anlama geldiği kimin umurunda?

Burada çok şeyler söyleyebilirim. Ama biz yazmaktan yorulduk.

Ancak yukarıya pek çok kişi yada kurum için Mevlana’nın ne demek olduğunu yazdım. İçerisinde tepki çekecek olanlarda vardır. Fakat maalesef ve maalesef bu anlama geliyor bahsettiğimiz insanlar için Mevlana.

Pek çok kişi için Mevlana demek, İslam dinini yaşamaya üşenenlerin sığındığı kapı demek.

Pek çok kişi için Mevlana demek, İslam dışında oluşturulan hümanizm dininin peygamberi demek.

Mevlana’nın konumlandırıldığı duruma üzülmeyelim de ne yapalım.

Şehir yöneticilerinin buna çanak tutmasına üzülmeyelim de neye üzülelim?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Can Arşivi
SON YAZILAR