Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Bulsak da yüzüne tükürsek o sarhoşun!

Bulsak da yüzüne tükürsek o sarhoşun!

Geçtiğimiz Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece, İstanbul Yolu üzerinde takla atan kamyonetin yaralı sürücüsüne yardıma giden Altınekinli gençler çok üzücü bir kazaya kurban gitmişlerdi.
 
Üstelik bu pırlanta gibi yardımsever gençlere çarpan aracın sürücüsü alkollüydü…
 
Muhammet Ersoy Altınekin’de, Ali Osman Sarı da Konya’da gözyaşlarıyla toprağa verildi.
 
Muhammet, evli ve bir çocuk babası bir gençti…
 
Minik evladı yetim kaldı Muhammet’in.
 
Çocuğunu kaybeden insanın acısına kayıtsız kalmak zordur. Çünkü; başka bir acıyla kıyas edilmeyecek kadar can yakıcı olan sırasız ölümdür.
 
Kim bilir ne haldeler şimdi Muhammet’in ve Ali Osman’ın annesi-babası…
 
O anne babalar, kamuoyunun kolayca unutuverdiği ölü canları hiç unutmayanlardır.
 
Çünkü onlar, kaybettikleri çocuklarını bizim gibi üçüncü sayfa haberi olarak değil, hatıra olarak yaşarlar.
 
Yitip gidenin; kokusunu bilirler, ilk adımlarını bilirler, yaşadıklarını ve yaşayamadıklarını bilirler…
 
Kur’an-ı Kerim’de bir çok ayette “yolda kalanlar” terimi geçer.
 
"Akrabaya, düşkünlere, yolda kalan yolcuya haklarını ver. Elindekileri saçıp savurma"
 
"O halde akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver."
 
Allah, Müslümanları yolda kalmış ve muhtaç hale gelmiş olanlara yardıma davet etmiştir.
 
İşte Muhammet ve Ali Osman da o davete icabet etmiştir…
 
Hep duyarız ya hani; Ensar ve Muhaciri…
 
Mazlumları, düşkünleri, savaştan kaçanları, doğal afetlerle boğuşanları, özellikle de Suriyelileri hatırladınız değil mi…
 
Bizim kanımızda var bu yardımseverlik…
 
Bu yardımseverlik, bizim tarihimizde, dünümüzde, bugünümüzde var ve yarınımızda da olacak…
 
Yolda kalmışa yardıma giderken yolda canını vermek…
 
Böyle işte, Ensarlık yapmaya çalışırken toprağa düşmek kaldı bizim Muhammet ve Ali Osman’ın hissesine…
 
Yitip gidenin arkasından konuşulmaz derler ya hani.
 
Diyecek çok şey vardır aslında, kelimeler insanın boğazına düğümlenir.
Diyecek çok şey var aslında; “Kaza ve kaderin Allah’tan geldiğini” bilmeyecek olsak…
 
Peki şimdi ne olacak?
 
O sarhoş sürücü, bundan sonraki hayatında hangi vicdanla yaşayacak?
 
Hangi ceza, hangi mahkeme, hangi pardon soğutacak Muhammet ve Ali Osman’ın ailesinin yanan yüreklerini…
 
Muhammet’in yetimine ne olacak?
 
Sabır… Sabır… Sabır…
 
Bulsak da yüzüne tükürsek o sarhoşun!
 
Takipçisi olacağız…
 
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi
SON YAZILAR