MART ayı TÜRK tarihi için çok önemli bir zaman dilimidir. Tarihimizin en önemli ve hiç unutulmaması gereken ÇANAKKALE SAVAŞLARI ve ZAFERİ, mart ayında cereyan etmiştir.

103 yıl öncesinin bu muhteşem zaferi, kimliğimizin inşası için önem arz eden tarihi bir olay olduğundan, asla unutulmaması ve her yıl geçen yıllara göre, daha diri tutulması gereken bir gerçek.

18 Mart 1918 de Müslüman Türk’ü ve bütün İslam alemini yok etmek amacı ile bir araya gelen Haçlı sürüleri, bütün güçlerini birleştirerek ÇANAKKALE’ye saldırmışlardı.

Çanakkale savaşı, Müslüman Türk’ün Haçlı zihniyeti ile bir araya gelen Avrupa ülkelerine karşı verdiği iman savaşıdır.

Çanakkale’de 250 binin üzerinde Mehmet’ini, hayatlarının baharında vatanı uğruna şehit veren bu milletin ve İslam’ın üzerinde oynana oyunların hala bitmediğini görüyoruz.

Aynı zihniyet, günümüzde de kudurganca saldırılarına olanca güç ve imkanları ile devam ediyorlar.

İslam alemini ve en çok da bizi ilgilendiren, varlık ve beka davamız için önem arz eden komşu Suriye sınırında yaşanan olaylar gösteriyor ki, hala ÇANAKKALE SAVAŞI sona ermemiştir.

Değerli dostum ŞAZELİ ÇÜGEN, kaleme aldığı bir yazısında, yurdumuzun önemini şu çarpıcı cümleleri ile ne güzel ifade etmiş:

“ANADOLUM,

Üç kıtanın Altın GERDANLIĞI,

Yedi denizin JEOPOLİTİĞİ…

Medeniyetin humuslu TOPRAĞI.

Ulu devletlerin nehir yatağı,

Ata yadigarı, ana yurdum.

Hilallerin KIZIL ELMASI ANADOLUM…”

“Böylesine önemli bir coğrafya, Müslüman Türk milletine bırakılamaz/bırakılmamalı. Bu Türkler, nereden gelmişlerse oraya gitmeli!?”

ZEYTİN DALI AFRİN HAREKATI öncesi oluşturulan şartların bize, Çanakkale Savaşının sona ermediğini, şekil değiştirerek karşımıza çıktığını anlayabiliyoruz.

Uyduruk haritalarla birbirinden ayırılan kardeş milletlerin çilesi daha bitmedi. Yutulabilecek lokmalar haline getirmek üzere uğraşanlar, en büyük engel olarak gördükleri Türkiye’yi parçalamanın mücadelesini veriyorlar.

Kuzu postuna bürünmüş sözde müttefiklerimiz(!) dostlarımız(?) taşeron ve maşaları ile 100 yıl öncesinde ÇANAKKALE’de olduğu gibi, bugün de AFRİN’de karşımızdalar.

ALLAH’A şükürler olsun. Çanakkale Zaferini kazandıran irade ve halkın duası, ZEYTİN DALI AFRİN HAREKATI için mevcut.

Halkımızın çarpan yürekleri, gençlerimizin heyecanı, ALLAH’A yükselen dualar, maddi ve manevi, fiili destekler zaferin yakın olduğunun müjdecisidir.

Devlet otoritesi ve iradesini bir kenara bırakmak, başarının, zaferin en önemli paydaşını inkar etmek olur.

Devlet otoritesinin önemini, devlet otoritesinin temsilcisi olan devlet başkanına duanın önemine vurgu yapan FUDAYL BİN İYAZ; “Şayet benim, kabul olacağı kesin olan bir duam olsaydı, onu devlet başkanından başkasına yapmazdım.” Şeklinde ifade etmiş.

İnsanın kendisi tek başına bir FERT, devlet başkanı bütün MİLLET demek olduğu gerçeğini daima hatırda tutmak gerekir.

18 MART Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103. Yılının kutlandığı günde, AFRİN’DE TÜRK BAYRAĞININ dalgalanması ile, Müslüman Türk’ün mazlum milletlerin yanında olduğunu bütün dünya bir kere daha gördü.

SELAM olsun; Çanakkale Kahramanlarını evlatları MEHMETCİĞE.

SELAM olsun; Destanlar yazan Mehmetçiklerimizin ANNE VE BABALARINA.

SELAM olsun; Kahraman ordumuza, ASİL MİLLETİMİZE.

SELAM olsun; Çanakkale Ruhunu yeniden SEVİNCE dönüştürenlere.

SELAM olsun; Vatan, Millet, Bayrak, Devlet ve DİN uğrunda ŞEHİT olanlara, GAZİ olanlara.

ÇANAKKALE ruhunu bir kere daha ZEYTİN DALI AFRİN HAREKATINDA MİLLETİMİZE yaşatan ALLAH’A şükürler olsun.