Hamdi Bağcı

Hamdi Bağcı

Herkesin Ayrı Bir Erbakan’ı mı Var?

Herkesin Ayrı Bir Erbakan’ı mı Var?

İki yıl önce, Konya İmam Hatip Lisesinde okurken, Milli Gençlik Vakfında beraber kaldığımız kadim dostum Mehmet Küçükgünay ile birlikte Fatih Camisinin avlusunda Erbakan Hocamıza son görevimizi yapmak için yağmura inat yerimizi almıştık. Yanımızda Değerli Gazeteci Ağabeyimiz Yusuf Gürbüz’de vardı. Hepimiz, gizli gizli ağlıyorduk. Bir ara Konya’nın değerlerinden kabul ettiğim İbrahim Dağsan Amcayı görüyoruz. Refah Partisi yıllarından bugünlere vakfında, partinin de kahrını çeken vefalı bir ağabey…

O yaşına rağmen müthiş kalabalığın arasında Erbakan Hocamızın cenaze namazını kılmaya gelmiş. Aslında daha sonra definin yapılacağı Merkez Efendi Kabristanında da İbrahim Amcayı görüyorum, o mahşeri kalabalığa rağmen kabristana kadar gelmiş.

Hüzünlü bir gün, soylu mücadelenin soylu bir mensubu, liderimizi Daru'l-Bekaya Uğruluyoruz. Ağlıyorum, bir tek Hacı Babam vefat ettiğinde bu kadar ağlamıştım. Gözlerimden yaş durmuyor, düşünüyorum, gençliğim, geçip giden mücadele yıllarını…

Erbakan Hocamızın elini ilk öptüğümde Elmas Kuran Kursuna gidiyordum. Zannediyorum yıl 1986, siyasi yasakların kalkmasından bir yıl önce veya kalktığı yıl. Tam hatırlayamıyorum. Konya’ya gelmişti, TÜMOSAN önünde karşılamıştık. Durmuş Aydoğmuş Hocam ve Necip Ağabey bizi oraya götürmüştü. Kız Lisesinin önünde miting yapılmıştı ve daha sonrada Erbakan Hocamız bizimle birlikte Elmas Kuran Kursuna gelmişti.

İkindi namazı kılmıştık, bize imam olmuştu. Durmuş Hocam ise müezzinlik yapmıştı.  

Şimdi o günleri hatırladığımda bütün bedenimi bir hüzün kaplıyor, en küçük zerremde dahi bu hüznü hissediyorum. Özlemle ve şerefle o günleri içimde taşıyorum. Şükür Rabbimiz bizi o çevrelerde yarattı, Şükür Rabbimiz bizi ahir zamanda Erbakan Hocamıza tabi olanlardan kıldı.  

Elmas Kuran Kursundan Beyşehir İmam Hatip Lisesine gittim, orta okulu orada okudum, hep Milli Gençlik Vakfında kaldım. Sonra 1990 – 1991 yılında Konya’ya tekrar geldim. Konya İmam Hatip Lisesinin de liseyi okurken hep yine Milli Gençlik Vakfında kaldım. Yıllar geçti, bizim yaşımız ilerledikçe görevler almaya başladık. Bayrak asmadan tutunuzda mitin yerlerinin dizaynına kadar bütün görevleri yaptık ve Allah Rızasından başkada hiçbir beklentimiz yoktu. Başbakanımızın Belediye Başkanı olduğu yıl İstanbul’daki o muhteşem Sultan Ahmet Mitingine katılanlar arasında ben de vardım.   

Bizim Erbakan’ımız buydu, Allah Rızası için yaşamak, Allah Rızası için var olmak. Hayat iman ve cihattır, biz başka bir şeyi bilmedik öğrenmedik.

Hiç günah işlemedik mi, ben kendimin günahlarına baktığımda Konya Ovasından daha büyük olduklarını görürüm, Rabbimden utanırım ama genel olarak Şükürler olsun hep Rabbimize sığındık ve yaşamımızın anlamını Allah Rızası olarak belirledik, asıl mesel bu.

Bize bunu Erbakan Hocamız öğretti, namaz kılmanın yemek yemek kadar önemli olduğunu biz ondan öğrendik. Bir insanın sözünün ne kadar önemli olduğunu, bu ülkede kalkınmanın faizsin sistemden ve öz sermayeden geçtiğini, kalkınmanın motorunun ağır sanayi olduğunu biz ondan öğrendik.

Peki, şimdi ne yapıyoruz, şimdi Erbakan Hocamızdan öğrendiklerimizle bütün Müslümanları çok seviyoruz. Siyaset yapmayı Müslümanlıktan önceye almıyoruz, güzel olanı takdir ediyoruz, ülkemizi seviyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın beslendiği o damara hiçbir zaman (Allah’ın İzni ile tabi) ihanet etmeyeceğine inanıyoruz. Müslümanların Erbakan Hocamızdan sonra Erdoğan gibi bir lideri de yetiştirdiğine bütün benliğimizle seviniyoruz.  Başbakanımızla kıvanç duyuyoruz. Çıkarımız, beklentimiz nasıl olabilir, bizi bilen bilir, ne bir malımız ne bir mülkümüz var, hala aylık elimize geçen para ortada…

Ben her zaman şunu söylüyorum, bugün Kâbe’miz, Peygamberimiz bir olan bütün Müslümanlarla kardeşlik merkezinde birleşelim. Siyasi taassup dinimizin ve insanlığımızın önüne geçmesin, dürüst olalım, güvenilir olalım ve oyunlara gelmeyelim. Erbakan Hocamızdan öğrendik biz bunları.  

Erbakan Hocamızı bugün Türkiye’nin önemli bir konumuna koyamayan, basit siyasi taassup malzemesi yapanları anlamadım, anlayamayacağım. Ben hepsine inat son söz olarak şunları söylüyorum, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Ustamız Rabbimiz sana uzun ömür versin, Erbakan Hocamız, Ahir Zamanda Yol Gösterici Liderimiz mekânın cennet olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi
SON YAZILAR