Aslında baktığınızda tarihe yanlışları ile yapmış olduğu bütün iyi şeyleri yok eden ve yaşının belirli bir yerinde yanlışları zirve yapan, gururlu, kibirli, Konya tabiri ile gubuz bir insan olarak geçiyor.

Ne diyelim, Allah hepimize akıl, fikir, feraset versin, elimizden muhakememizi almasın.

Neyse asıl konuya dönelim, malumunuz Konya Ticaret Odası seçimleri tamamlandı, Konyalı işadamı, sanayici, esnaf, tüccar herkes tercihini yaptı ve Selçuk Öztürk anasının ak sütü gibi helal bir şekilde Konya Ticaret Odası başkanlığına getirildi.

Konu bununla bitmeli, Konya Ticaret Odası ve Konya Ticaret Odasına bağlı bütün kurumlar seçilen KTO Yönetim Kurulu Başkanı tarafından yönetilmeli iken durum öyle olmadı.

Adamın bir tanesi kendi varlığını sürdürebilmek için KTO Karatay Üniversitesinin yönetimini kendine miras zannediyor ve Konyalıyı üzüyor, kendini de küçük düşürüyor.

KTO’nun genel kurulunun yapıldığı gün Konya Ticaret Odasının fuar alanında gözlerim O'nu aradı, ama o yoktu.

Sonra anlaşıldı ki beyefendi SMMMO seçimlerine gitmiş. Yani onun desteklediği liste kazanamayacak ya, beyefendi biliyor ve çok akıllı ya, kaybedenlerle görünmeyecek ve "ben Konya Ticaret Odası seçimlerinde yokum" diyecek. Artık hedef belli, hedef KTO Karatay Üniversitesindeki iktidarı sürdürmek. İlk hedef bu ve bunun için gereken her türlü manevra yapılacak…

Ve tabiî ki, basit ayak oyununu büyük siyaset manevrası zannedecek ve zannediyor…

İyi de birader Konyalı bunları görmeyecek mi? Kral çıplak işte, her şey görünüyor… 

Sonra tabi ikinci hamle geldi, İsmail Kolat Bey KTO Karatay Üniversitesinin Mütevelli Heyet Başkanlığından ayrıldı ve yerine AK Parti Konya İl Başkan Yardımcısı Bestami İnan getirildi.

Ben önce ne oluyor anlamaya çalıştım.

Gerçeği ifade edeyim, AK Parti il Başkanı Ahmet Sorgun Ağabeye güvenimiz tam olduğundan, AK Parti üzerinden KTO Karatay Üniversitesinde oyun oynanmayacağını düşünüyordum.

Derken Yeni Haber Gazetemizin köşe yazarlarından Murat Can konuyu bütün çıplaklığı ile yazdı. O kendince zekice bir hamle yapmış ve AK Parti Konya İl Teşkilatını da bu kirli oyunun içine katarak oradaki saltanatını sürdürmek istemişti... KTO Karatay Üniversitesinin gelişememesi, bu  ayak oyunları ile anılması, bu oyunlarının üniversiteye çok zarar vermesi beyefendinin umurunda değil… O hedefi belirlemiş ve o çerçevede oyunu oynuyor… 

Çok açık yazıyorum bu Sayın Rahmi Özkaymak'ın oynadığı oyundan daha acıtıcı bir oyundur.

Rahmi Özkaymak iktidarını korumaya çalışıyordu, şahsiyet olarak da, siyaset olarak da KTO'nun genel kesimin zıttı bir insandı.

Burada şunu da net ifade edelim, biz Ahmet Sorgun Beyi de yadırgadık. Herkes bilmelidir, Sayın Ahmet Sorgun'un bu işlerden haberi yoksa sorun vardır ve tabiî ki Ahmet Sorgun’un bu oyunlardan haberi varda bu oyunun oynanmasına müsaade etmişse çok büyük sorun  vardır.

Bu ayak oyunlarına AK Parti İl Teşkilatının müdahil olması, KTO’nun üyelerinin belirlediği bir yönetimin dışında bir şahsiyetin AK Parti Konya İl Teşkilatını alet etmesi sıkıntılı bir durumun göstergesidir. Biz Sayın Ahmet Sorgun’a da, Bestami İnan Beye de bu oyunun içinde yer almayı yakıştıramadık. 

Neticede bütün dirayetimizle yanlışa yanlış diyoruz. KTO Karatay Üniversitesi Konya Ticaret Odasınındır. Herkes bu kuruma saygı duymalı ve kirli politik ayak oyunlarını herkes tamamen bırakmalıdır.

AK Parti'de gerekirse Dışişleri Bakanımız, Konya'nın ağabeyi Ahmet Davutoğlu devreye girmeli ve bu oyunlarını bitirerek KTO Karatay Üniversitesini gerçek sahibi olan Konya Ticaret Odasına hakkın teslimi olarak verdirmelidir.

Bu arada konuyla ilgili AK Parti Konya İl Teşkilatı kamuoyunu aydınlatacak bir açıklamayı mutlaka yapmalıdır.

Neyse biz son söz olarak Müslümanlar gerçekten Müslüman olun diyoruz ve başka bir şey demeye de gerek görmüyoruz.

Çünkü dünya buradan ibaret değil, herkes yaptıklarının ve yapmadıklarının yazdıklarının ve yazmadıklarının hesabını mutlaka verecektir.