Bir şehir nasıl nefes alır? Her bahar dikilen rengarenk çiçekler, devasa parklara bir tane fazladan koyduğunuz banklar veyahut belki de yüzde birini anca büyütebildiğimiz fidanlarla mı?

Bir şehir nasıl umutla dolar? Döşenen en kaliteli asfaltlar yada alt, üst geçitler le mi? 

Bir şehri en çok ne heyecanlandırır? Yüksek yüksek binalar, parlak rengarenk sokak lambaları mı?

Tabi ki hayır!Layıkıyla yetişen bir nesil bir şehre bunların tümünü aynı anda yaşatır…

Tabi eğer yeni bir dünya ve yeni bir şehir hayaliniz varsa…

Bu sebeple bu şehrin en büyük umudu, en büyük heyecanı ve en büyük nefesi Genç KOMEK’tir… 

Her yıl on binlerce çocuğumuzu ‘Biz’le ve ‘Kendileri’yle tanıştırdıkları için…

…

Bir belediye ve başkanı için belki de en gereksiz yatırım Eğitime yapılandır sanıyorum. En risklisi de…

Milyonlarca lira yatırırsın ama gözle görünmez. Asfalt gibi, üst geçit gibi, park gibi dokunamazsın. Meyvesini ise yıllar sonra toplarsın… Ona harcayacağın parayla şehir meydanında pilav döktürsen 5 yıl daha müthiş rahatsın oysa…

Bütün burun kıvırmaları göze alarak insanlara fi tarihinde kalmış bir sanatı öğretmeye ve o sanatı yaşatmaya çalışmak, ata gadigarı bir sporu unutturmamak için uğraşmak, Japonya’ya gitme ihtimali dahi olmayanlara Japonca öğretmek bu risk için verilebilecek en güzel örnekler…

Genç KOMEK yaz okulu da farksız bundan. 17 bin öğrenciyi bin kişilik kadroyla 25 ilçede 71 binada toplayıp yüzme, basketbol, yakan top, okçuluk, masa tenisi oynatıp belkide hayatı boyunca bir daha hiç karşılaşmayacağı halde Seramik, ahşap boyama, takı, ebru, müzik ve drama ile ruhunu zenginleştirmeye çalışmak büyük risk…

Onbinlerce çocuktan birinin ayağı kayıp düşse bir sürü baş ağrısı da cabası…

Bütün bu riskleri niye alır bir insan. Sanıyorum en başta Kur’an’ın hatırı için…

17 bin çocuğu Kur’an’la tanıştırmak, Efendimizin hayatını ve temel dini bilgileri öğretmek gibi bir derdin, bir medeniyeti yeniden ihya etmek gibi bir düşüncen ve dünyaya yeniden güzellik aşılamak gibi bir davan varsa bütün bu riskleri alırsın sanıyorum…

‘Kimse görmese de Halık görüyor’

İşte Koordinatörlerden Çiğdem Gök eşliğinde gerçekleştirdiğimiz Genç KOMEK gezimiz bu düşünceler içinde gerçekleşti.

Konya’nın en büyük en anlamlı en müthiş organizasyonu. Meyvelerinden, sadece bu topraklar değil bütün coğrafyanın faydalanacağı bir eser Genç KOMEK. 

…

Gençlik adına, gelecek adına, güzellikler adına ne kadar güzel şey varsa Genç KOMEK’te o vardı bu gezimizde… Umut vardı, heyecan vardı. Hem çocuklarda hem eğiticilerde. Çocuklarda tatili öğrenme ve eğlenme ile geçirmenin mutluluğu, kadrolarda ise bir büyük hizmete imza atmış olmanın gururu…

KOMEMEK’i de ben uydurdum kafiye olsun diye… KOMEK ne kadar güzellikleri temsil ediyorsa KOMEMEK ise bu güzelliklerin dışında kalan her şeyi…

Şehirlerin ve insanların hayatı KOMEK ile KOMEMEK arasında bir tercih bu sebeple…

Konya’da on binlerce aile tercihini, çocuğunu böyle bir eğitimle yeni bir medeniyetin inşasında tuğla etmekten yana kullanmış…  

… 

17 bin’lik nüfusuyla ilçelerin büyük bir çoğunluğundan daha büyük bir organizasyon… Binlerce çocuk belki de ilk kez Kur’an’la tanışmış. Ama eğlenerek ve muhabbet duyarak…  Sporu, sanatı, gezisi ile… Bir medeniyet bir çocuğa nasıl sevdirilecekse öyle… Bir çocuk Kur’an’a nasıl muhabbet duyması gerekiyorsa öyle…

Bu nedenle bu felsefesi ve özverisiyle KOMEK ‘Yüzyılın eğitim hareketi’ payesini fazlasıyla hak ediyor…

...

KOMEK bu şehrin en önemli başarı hikayesi…

…

KOMEMEK Tarafı ise bir sonraki yazıda…