Geçtiğimiz Cumartesi günü ufak bir tatil planı yapalım dedik. Hem gezelim, hem huzur bulalım hem de dinlenelim diye yer ararken aklımıza Beyşehir geldi.

Hemen gezilebilecek yerlerin planını yaparak hazırlıklara başladık. Termos çayından kekine, plaj malzemelerinden soğuk içeceklerine kadar her şeyi eksiksiz tamamladık ve yola koyulduk.

Yaklaşık 110 kilometrelik yolcuğun ardından Beyşehir’e girdiğimiz de, bizi sıcakkanlı ve yardımsever Beyşehir halkı karşıladı. Beyşehir Gölü’nün çevresinde biraz gezdikten sonra ilk defa gideceğim Karaburun Plajı’na doğru yola çıktık.

Karaburun Plaj’ı girişinde ücretimizi ödedikten sonra plaj kısmına geçtik. Şemsiyesinden şezlonguna, masasından çadırına, marketinden duş kabinlerine kadar her şey düşünülerek yapılmış. İlk defa geldiğim bu plajda bu kadar geniş hizmetlerin yer alması beni şaşırttı doğrusu.

Karaburun Plajı’nda geçirdiğimiz 3-4 saatin ardından Yakamanastır Milli Parkı’na gitmek için yola çıktık. Beyşehir Gölü’ndeki dalga ve manzara huzurunu aldıktan sonra, birazda orman içinde tabiata karışmak istedik.

Yakamanastır Milli Parkı’na girişte yine cüzi bir miktarda ücret ödeyip içeri girdiğimiz de bizi tabiatın içinde doğal bir alan karşıladı.

Oluşturulan mesire alanı, hafta sonu kalabalığı olacak ki hınca hınç doluydu. Vatandaşlarımız doğal olarak verilen bu güzel hizmeti görerek ailesi ile vakit geçirmeye gelmiş. Tabi yolda bizi karşılayan ufak dostlarımız da (kaz, köpek gibi) oldu.

Beyşehir Gölü’ne olan manzarası ile Yakamanastır Milli Parkı, adeta insanı içine hapsederek doğayla insanı bir araya getiriyor.

Gezdiğimiz yerlerdeki izlenimlerime göre, Beyşehir Belediyesi ciddi olarak güzel hizmetler vermiş. Plaj, her şey düşünülerek tasarlanmış, göl etrafı gerek parklarıyla gerek dinlenme alanlarıyla düzenlenmiş ve Yakamanastır Milli Parkı ise doğayla insanı iç içe geçirmeyi başarmış. Bu hizmetler için Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun’a teşekkür etmek gerekir.

Ama…

Her güzel şey de bir ama karşılıyorsa sizi, amadan sonraları dikkate almak gerekir. Amalarım Başkan Özaltun’a ricam olsun…

Ama! Karaburun Plajı, vatandaşlarımızın vurdumduymazlığı ve hizmet yetersizliği sebebiyle çevre kirliliğine yol açabilecek kadar çöp doluydu. Hafta sonu kaçamağı için gelen Konyalılar, bu güzel hizmetlere böyle teşekkür ediyor anlaşılan. Mangal yakılmış közleri yerlerde, çekirdek çitlenmiş kabukları yerlerde, evden erzak getirilmiş poşetleri ve kutuları etrafta. El insaf demeden duramayacağım.

Ama! Karaburun Plajı’na giden yolda yer yer bozulmalar ve çukurlar oluşmuş vaziyette. Hafif hızlı gidildiğinde çukurlara ya da bozulan yerlere girildiğin araçta hasar olabilir. Onu geçtim direksiyon hâkimiyeti kaybedilip kazaya sebep verebilir. Konya’nın Maldivleri diyebileceğimiz bir yere giden yollar, bu kadar bozuk olmamalı.

Ama! Gerek Karaburun Plajı’ndaki ücret tarifesi (Çadır kirası 40 TL), gerekse giriş ücretlerinde bir miktar indirime gidilirse, tarifelerden haberi olmayan vatandaşlarımız giriş kapısı çevresinde kamp kurarak orada vakit geçirmezdi.

Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun’un gerekli hassasiyeti gösterip amaları dikkate alacağını ümit ederek, bu kadar güzel olan hizmetleri Konyalının koruma gayreti içinde olması gerektiğine inanıyorum.