Aslında Torku Konyaspor ile ilgili yazı yazmıyorum biliyorsunuz, daha doğrusu spor ile ilgili yazmıyorum, yılda bir bilemediniz iki en fazla üç yazı ya yazıyorum.

Yazdığım dönemler özellikle belirteyim kendimce çok riskli ve önemli günler olarak belirlediğim günlerdir. Bu hafta riskli bir haftaydı, öyle ki 2013-2014 Süper Lig Sezonunda Torku Konyaspor takımının geleceği bu hafta belirlendi dersek haddimizi aşmayız inşaAllah ama ben bu haftanın böyle bir hafta olduğunu düşünüyorum, ondan bu yazıyı yazıyorum.

Artık maçları izlemek için sarı basın kartı yetmiyormuş onu da öğrendim. TSYD Konya Şubesi yönetimi bizi maçlara almıyor.

Eskiden maçtan bir gün önce ismimizi yazdırıyorduk ve maçları güzelce izliyorduk.  TSYD Konya Şube Başkanı Recep Çınar Ağabeyimiz artık bu şekilde maçlara gazetecileri almayacaklarını, bütün maçları takip edecek gazeteciler için isim yazdırmaları ile ilgili bir süre tanındığını ve o sürenin de bittiğini bizim maçı izleyemeyeceğimizi söyledi.

Sarı Basın Kartını takmıyorlar, bizi maça almıyorlar. Bu yasal mı? Yaygın medyada çalışanlar niye alınıyor? Bizler niye alınmıyoruz? Bunları bilmiyorum…

Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız Adem Alemdar ya da Basın Enformasyon İl Müdürümüz Tuncay Karabulut ağabeyler bu konularda bir açıklama yaparlar mı?

İşin kanuni prosedürü nedir? Gazetecilerle ilgili stadyumlarda bütün tasarruf hakkı Türkiye Spor Yazarları Derneğine mi ait bilemiyorum? Bildiğim Sarı Basın Kartı Konya’daki stadyumda geçmiyor. Gazeteci olarak maçları takip etmemiz için bize müsaade edilmiyor.  

Torku Konyaspor’umuzun maçlarını ancak TRT’de özetlerden takip edebiliyorum.

Neyse, asıl konumuza dönelim, birkaç hafta Torku Konyaspor kaybetti ya, hemen medyada sansasyonel haberler başladı, Uğur Hoca kötülenirken hemen bir kaç isim kelli felli gazetelerden ilan ediliverdi.   

O günlerde sosyal medyada da yazdım, kim ne derse desin, kim ne düşünürse düşünsün, Ahmet Şan Başkanımız ve ekibi takım üzerinde oyun oynatmamalıdır.

Zaten bu yazıyı geçen hafta yazacaktım ama bu güne kadar bekledim, niye bekledim Torku Konyaspor’un bu hafta Gençler Birliğini yeneceğine inanıyordum da onu bekledim. Sağ olsunlar futbolcularımız ve Uğur Hocamız bizim yüzümüzü kara çıkartmadılar, Gençler Birliğini yenmeyi başardılar.

Takıma teşekkür ediyoruz ve başarının devamını diliyoruz.

Bunları yazıyorum ama peki Torku Konyaspor teknik direktörü Uğur Tütüneker hocamızı tanıyor muyum? Hayır, tanımıyorum, bir samimiyetimiz var mı? Hayır yok… Beraber oturmuş kalkmışlığımız olmadığı gibi inanınız yukarıda yazdığım nedenlerle maça gidemediğim için Uğur Hocayı çıplak gözle görmedim…

Ama ben Uğur Hocanın Konya ile ünsiyet kurduğunu görüyorum, başarılı futbol oynatıyor, bunu kısa özetlerde bile görüyorsunuz, takım canlı, diri…

Uğur Hoca’da fetret devri yaşayabilir. Her başarısızlık hoca değiştirmeyi mi gerektiriyor. Biraz sakin ve akıllı olalım.

Galatasaray Fatih Hocayı gönderiyor mu? Galatasaray Real’den 6 yedi, daha kötüsü ligde kazanamıyor. Ama her Galatasaraylı şunu biliyor, ‘Fatih Hoca takımın başındaysa Şampiyonlar Liginde tur atlarlar, Süper Ligde de şampiyonluğa oynarlar’.

Neticede her takımın şehriyle, seyircisiyle, futbolcusuyla, takımın renklerine gönül verenlerle ünsiyet kuracak futbolculara, hocasına ve yönetimine ihtiyaç vardır.

Torku Konyaspor’un şimdi böyle bir ekibe sahip olmuştur.

Ahmet Şan Başkan aldığın doğru kararlardan dolayı seni ve ekibini kutluyoruz, Uğur Hocam Torku Konyaspor ve taraftarlarıyla, Konya’mızla ünsiyet kurduğun için sana teşekkür ediyoruz, kendilerini eleştirenlerin arttığı zaman bile inançlarını kaybetmeyen futbolcu arkadaşlarımız sizlerin de başarılarınızın devamını diliyoruz.

Netice yeşil beyazlılar durmak yok, şimdi kazanmamız gereken maçlar var… Yola devam…