Seçimler nihayete erdi lakin yankıları uzun bir süre devam edecek… Hatta ülkenin siyasi hayatında bir dönüm noktası olarak anılmasıyla devamlı zihinlerdeki yerini koruyacak…

Bu seçimler, tek başına bir iktidarı sandıktan çıkarmadığı için Ak Parti dışındaki partilerin de sistem değişikliğini düşündürmeye sevk edecek… Partiler kurumsal olarak bunu ifade etmese de,  13 yıldır istikrarın getirilerini fark eden taban kitlesi bunun gerekliliğine olan inanç hafızalarda yer edinecek…

Seçim sonuçları Konya esnaf dükkânlarında da yakından takip ediliyor… Görüştüğüm birçok kişi mevcut tabloya sitem ediyor… Son yıllarda bu iktidar döneminde güçlüklerle elde edilmiş kazanımların heba edilme ihtimalinden dolayı endişe duyan bir kesim var…

Seçim sonuçlarıyla birlikte mevcut tablonun ortaya çıkmasından sonra tercihini iktidar partisi dışında kullananların böyle bir tabloyu tahayyül etmedikleri dolayısıyla bugün aynı tercihten yana olmayacağı yönünde görüşler dillendirilmeye başladı…

Mamafih kamuoyuna yansıyan seçim sonrası anketlere göre iktidar partisi %45 bandında seyrediyor… Bu veriler ise seçim öncesi dönemde ‘’Ak Parti tek başına iktidar olacak, güç zehirlenmesi yaşamaması için ufak bir uyarı yapılması lazım’’ tarzındaki algı operasyonlarının bu tablonun oluşmasında bir nebze etkili olduğu anlaşılıyor…

Bugünlerde en çok konuşulan konuşların başında koalisyon formülleri geliyor… AK Parti hangi partiyle koalisyon kurar ya da kurmaz ya da hangisiyle kurarsa tabanın tepkisi çeker üzerine konuşmalara her yerde rastlamak şu günlerde pek mümkün bir hal almıştır…

Koalisyon hesaplarında, ‘’şu bakanlıkları istiyoruz, olmazsa olmaz’’ şeklindeki açıklamalar benim içimi daha çok acıtıyor; bu söylemler sanki ebeveyni ölen fertlerin miras paylaşma telaşıyla gözü dönmüş halini anımsatıyor… Devlete, millete hizmetten ziyade daha çok istifade edilecek, daha çok potansiyel barındıran bakanlıklar, ele geçirilmesi gereken kale gibi görülüyor adeta…

Yaşanılanlarla birlikte bu sistemin çıkmazda olduğu daha net görülmüştür, İtalya’nın koalisyon dönemlerine son veren değişikliğe gitmesi gibi Türkiye’nin de öncelikle başkanlık sistemi hiç olmazda koalisyonsuz parlamenter sistemi gündemine alması ve yoluna devam etmesi gerekir…

Bu yaşadıklarımız menzilden önceki son tökezlemedir, hedefe atılacak ok için geri çekilmedir, yarınlar çok daha güzel olacak Allah’ın izniyle, ümitvar olun, yeise düşmeyin…

Selametle…