Türkiye, on sekiz ocağı, on dokuzuna bağlayan gece yerel saat ile 00:49 da tarihindeki ilk insanlı uzay misyonunu başlattı. Bu başlangıç yurdun ve dünyanın farklı bölgelerinde kalbi Türkiye ile beraber çarpan herkesi mutlu etti. Fakat sevinç ve gururdan göğsümüzü kabartan bu olaydan bile rahatsız olanlar çıktı. Elbette kalbi ay yıldızla çarpmayanların bu rahatsızlığı anlaşılır ancak, bizden görünen kişilerin bu başarından haz etmemesi anlaşılır gibi değildir.

Bazı “rahatsız” kesimler bu başarıya bilerek veya bilmeyerek gölge düşürmeye çalışıyorlar. Yok neymiş efendim uzay yolculuğu para karşılığı SpaceX şirketinden yapılıyormuş da, Alper Gezeravcı astronot olmazmış da o sadece özel şirketle uzay turisti olarak gidiyormuş da zaten uzaya Türkler çok daha önce çıkmış da falan bahaneler. Birincisi bu işler öyle “para bastırarak” yapılacak kadar kolay olsa emin olun bunu bir çok ülke çoktan yapmıştı. En başta da Türkiye bundan çok daha öncesinde misyonu tamamlardı. İkincisi de uzaya daha önce çıktı denilen “Türk” astronotların tamamına yakını Rus eğitimi almış, Rus kültürünü benimsemiş, Rus devletine hizmet etmiş ve şuanda da hizmetlerini devam ettirmekte olan kişiler. Yani zihniyetleri, kültürleri ve yaşantıları Rus olduktan sonra kendilerinin Türk olması neye yarar? Bu konuda Rus ekolüne karşı olan bazı batıcı “rahatsız” arkadaşlar ise ilk Türk astronotun, NASA tarafından 2021 yılında astronot adayı olarak seçilen 10 kişiden birisi olan Deniz Burnham olacağını söylüyor. Sırf bundan dolayı bu ismi araştırdım. Deniz Burnham Adana İncirlik üssünde doğan birisi. Babası Amerikalı bir teğmen olan bayan Burnham’ın, annesinin Türk olduğu belirtiliyor. Kendisine gelince de tüm hayatı Amerika’yla bağlı olan Amerikan vatandaşıdır. Amerikan vatandaşı olarak da Amerikan Hava Kuvvetlerinde hizmet ediyor.

Yukarıda saydıklarım ile soyu sopu, ailesi, fikriyatı, yaşam tarzı her şeyi bizden olan bu toprakların yetiştirdiği has Yörük Türk evladı Alper Gezeravcı bir olabilir mi? Elbette biz de isterdik ki, Türkiye uzaya yollayacağı ilk astronotunu kendi uzay gemisiyle kendi imkanlarıyla yollasın. Ancak kabul edelim ki, daha uzay yarışına yeni başlayan bir ülke olan Türkiye, şimdilik bu kapasiteye sahip değil. Bunu yapacak olan gelecek nesillerdir. Bu gelecek nesiller için de üzerlerinden aşağılık kompleksini atıp, kendilerine örnek alabilecekleri kendilerinden olan rol modeller gerek. İşte sırf bu sebepten bakacak olursak bile Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonu çok önemlidir. Hamdolsun devletimiz bu misyonu gerçekleştirdi. Peki atılan her adımda şikayet eten bu “rahatsız” grup, bugüne kadar Türkiye’nin uzay geleceği için ne yaptı? Hiç, sadece şikayet şikayet. Bu kimseler karanlığa bir mum yakmaktansa karanlığa lanet okuyan kesimler.

Ben bu yazıdan da istifade ederek Türkiye’mizi uzaya attığı bu ilk adımdan dolayı tebrik ediyorum. İnşallah gelecek nesiller bu misyonu devam ettirir ve Türkiye’mizi daha da ileri taşır. Sana canlar feda, yolun açık olsun Türkiye’m.