Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Faroe Adaları maçından sonra gönderilmeliydi

Faroe Adaları maçından sonra gönderilmeliydi

Rezil bir futbol ve kadro seçimi nedeniyle Ermenistan’dan zar zor 1 puan alan ve hemen iki gün sonra da Japonya’dan tarihi fark yiyen A Milli Futbol Takımımızda teknik direktör Stefan Kuntz ile yolların ayrıldığı gündeme damga vurdu.

Uzun süren sessizliğin ardından, TFF, A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz'u toplantıya davet ettiğini açıkladı.

Açıklamada, "Bir süredir yazılı, görsel ve dijital medyada yer alan A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz ile ilgili haberler ve iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Türkiye Futbol Federasyonu sözleşmesi devam eden A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz'u 20 Eylül Çarşamba günü TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile toplantı yapmak üzere Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'ne resmi olarak davet etmiştir” ifadelerine yer verildi.

Stefan Kuntz’un A Milli Takım’ın başına getirilmesini spor kamuoyunun kahir ekseriyeti gibi ben de doğru bulmuyordum aslında.

Önyargılıydım. Haksız da çıkmadım.

Aslında Faroe Adaları önünde alınan yenilgi, Kuntz’un biletinin hemen o gece kesilmesi gerektiğini adeta bağırıyordu.

Perşembenin gelişi o günden belliydi.

İtalya’da fırtınalar estiren Hakan Çalhanoğlu, Benfica’nın rekor bonservisle kadrosuna kattığı Orkun Körkçü, Süper Ligimizde şov yapan Kerem Aktürkoğlu ve Ferdi Elmas, yine şu anda Avrupa’nın en formda stoperlerinden birisi olan Abdülkerim Bardakçı gibi isimlerin neredeyse hiçbirinden faydalanamadı Kuntz.

İster yanlış kadro seçimi diyelim isterseniz de futbolcuların hocalarına olan inancının ve güveninin bittiğini düşünelim.

Her durumda hatalı yine Kuntz’dur.

Aslında Kuntz’un Japonya karşısında alınan 4-2’lik ağır mağlubiyet sonrası yaptığı açıklama bu birlikteliğin fiilen sona ermesini gerektiriyordu.

Yenilginin faturasını, ‘sahada koşmamakla, mücadeleden kaçmakla, hazır olmamakla’ suçladığı talebelerinin üzerine yıkarak kendince bir kaçış rampası oluşturmuştu.

Aslında Faroe Adaları karşısında kesilmesi gereken faturanın, hiç olmazsa bu açıklamanın ardından kesilme aşaması gelmişti.

Ama ne var ki TFF hala inadından vazgeçmiyor!

Bu saatten sonra Kuntz ile ne konuşulacak çok merak ediyorum. Ya da Kuntz’dan nasıl bir beklenti var anlamıyorum…

KADRO PLANLAMASI ÇOK KÖTÜ

Kuntz’un kadro planlaması ile ilgili eleştiriler bitmiyor. Stefan Kuntz’un sol bekte Cenk Özkacar'ı oynatması da beklendiği gibi kamuoyundan tepki çekmişti.

Kuntz’un A Milli Takım’da hocalık yaptığı süreç boyunca bence en mantıksız hamlesi bu oldu.

Ne kadar eksik veya yetersiz olurlarsa olsunlar, orijinal mevkii sol bek olan Caner Erkin’i ya da başka bir sol beki oynatırdım ama devşirme mevkii oluşturmazdım ben olsam.

Ayrıca bir parantez de Abdülkerim için açmak istiyorum. Eğer Sergio Ramos Türk vatandaşlığı alıp A Milli Takımımızda oynamıyorsa her türlü Abdülkerim Bardakçı’dır A Milli Takım’ın stoperi. Ne olursa olsun bir şekilde kadroya almak mecburiyetindesin. Eğer yerli bir hoca olsaydı Abdülkerim’i mutlaka kadroya alırdı.

Öte yandan Ermenistan gibi sert defans yapan takıma karşı kontratak futbolcusu Barış Alper Yılmaz’la oynamazsın. Forvet tercihinde de hatalı bir hamle vardı. Barış Alper Yılmaz’ı skoru aldıktan sonra oyuna atarsın ki rakip takımın hem çıkışını engellersin hem de çıkarlarsa arkalarına top atar ve hızlı bir şekilde atağa kalkabilirsin.

Tabi biz bunları bir futbolsever olarak takip ettiğimiz kadarıyla söyleyebiliyoruz. Soyunma odasında neler oluyor bilinmez. Fakat futbolcularla hocanın bağı kopalı aslında çok olmuş.

Hakan Çalhanoğlu’nun maç sonu açıklamaları da bunun çok somut bir göstergesi.

EURO 2024 Elemeleri'nde kayıpsız bir şekilde yola devam etmemiz için bir an önce toparlanmamız gerekir. Yeni hoca gelecekse eğer bu konuda benim tercihim yerli hocadan yana.

Montella söylentileri var ama daha önceki tecrübelerimiz gösterdi ki yabancı hocalar bizim milli takımımızda başarılı olamıyor.

O sebeple Sergen Yalçın, Fatih Terim veya Aykut Kocaman seçeneklerinden birisi bence mantıklı olur.

Üç yolumuz var.

Eğer turnuva performansı istiyorsak Fatih Terim; çünkü turnuvaları oynamayı her zaman iyi biliyor. EURO 2008 ve Galatasaray’ın Avrupa’daki turnuvalarda elde ettiği başarılar malum.

Eğer uzun vadeli bir yatırım yapacaksak ve sistem oluşturacaksak Sergen Yalçın ya da Aykut Kocaman isimlerine yönelirim ben.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi
SON YAZILAR