Konyaspor doğrudan rakiplerini birer birer yeniyor. Ankaragücü ve Hatayspor’dan sonra son kurbanı Pendikspor oldu. Ankaragücü ve Hatayspor maçlarını lige tutunma maçları olarak Pendikspor maçını ise sıçrama maçı olarak tanımlıyordum. Bu maçların tamamından alnının akıyla çıkan Konyaspor haftalar sonra oynadığı rakiplerini altına alarak küme düşme hattının dışına çıktı. Bundan sonraki AdanaDemirspor ve Karagümrük maçları küme düşme hattından uzaklaşma maçları olacak.

Ömeroviç sonrası Konyaspor’un güçlü oyun oymadığını söyledik, yazdık. Hocanın tercihleri eleştiriye açık olsa da oyun planı olan sistemli bir takım izlettiriyor. Final havasındaki maçları soğukkanlılığını koruyarak tek tek kazanması da takdire şayan. Haftalardır söylediğim şeyi tekrarlıyorum, son 8-10 takım içinde en güçlü oyunu Konyaspor oynuyor. İlk maçlarda şans yüzüne gülmese de bu oyunu oynadığı sürece skor tabelasının da döneceği belliydi.

Pendikspor savunma zafiyetleri çok fazla olan bir takım. İkinci yarı ile birlikte Thiam, Umut Nayır, Ndiaye gibi önemli takviyeler yaptı. Ön alandaki oyuncuların bireysel performansı ile bir çıkış yakalasa da sistemi olmayan oyuncuların günlük performanslarına bel bağlamış takımın çıkışını sürdüremeyeceği ortadaydı. Nitekim bir süre sonra hoca değişikliğine gitti ancak savunmadaki yapısal problemleri bir hamlede hoca değişikliği ile gidermek mümkün değil. Yine aynı şekilde kümede kalmak için büyük paralar harcamasına rağmen savunmaya gerekli takviyeleri yapamayan Pendikspor karşısında Konyaspor’un yerleşik oyun sistemi ağır basan taraf oldu.

Deplasmanda uzun bir aradan sonra rahat bir skorla kazanan Konyaspor aslında karşılaşmayı daha da farklı kazanabilirdi. İki topu da direkten döndü. Konyaspor öne geçene kadar rakibine pozisyon şansı vermedi. Golden sonra geriye yaslanmadan yine topu kontrol etmeye çalıştı. Rakibin etkili ileri uç adamlarını ceza sahasına yakın bölgelerde topla buluşturmamaya gayret etti. Burada tek eleştirilecek nokta Prip’in ters ayakla solda oynaması diyebilirim. Prip sol tarafta etkisiz kalınca Ethemi’yi oyuna aldı ki bu doğru hamle ile Ethemi’nin ayağından mükemmel bir golle Konyaspor skoru 2-0’a getirerek fişi çekti.

İbrahim Üzülmez ikinci yarı başında Lusambu’yu oyundan alıp Eren Can Yardımcı ile çift santrafora döndü. Bu değişiklik ile risk aldı ancak aynı zamanda orta saha direncini de düşürdü. Eren Can ile girdiği riskin karşılığı iki pozisyon yakalamasına rağmen bu pozisyonları gole çeviremeyince ibre tamamen Konyaspor’a döndü. Konyaspor biraz daha hızlı atağa çıksa farkı artırabilirdi. Ancak hoca tempoyu kontrol edip skoru korumayı tercih etti. Maçın bitimine beş dakika kala Oğulcan ve Soner’in yerine Kahraman ve Yunus’u oyuna aldı. Kahraman’ı ön libero pozisyonunda kullanarak maçı tamamladı.

Hafta içi Beşiktaş kupa maçına Ömeroviç’in yedek kadroyla çıkması belki tepkilere sebep oldu. Ancak rakiplerimizden Ankaragücü, Fenerbahçe’yi kupa dışına iterken ligde İstanbulspor’a takıldı. Konyaspor can derdinde olduğu için Ömeroviç’in tüm güç ve konsantrasyonunu lige vermesini anlayışla karşılamak gerek. Daha büyük hedefler için Konyaspor’un öncelikle bu yıl ligde kalması gerekir.

Boateng ve Niangbo kadroda yoktu. Bu iki oyuncu kadroda olsa kadroya giremeyecek oyuncular kimler olmalı? Esas soru bu. Muhtemelen büyük çoğunluk Yunus ve Kahraman cevabını verecektir. Bu iki oyuncunun da sonradan oyuna girmesi hocanın tüm kadro eleştirilerine rağmen tercihlerinin arkasında durduğunu gösteriyor. Kadro tartışmaları süredursun Ömeroviç tek tek üç puanları toplamaya devam ediyor.

Ömer Korkmaz bu galibiyetle eminim derin bir nefes almıştır. Çok fazla çaba sarf ediyorlar, zor ekonomik şartlarda bence olabileceğin en iyisini yapıyorlar. Herkesin bu takım düşer gözüyle baktığı bir dönemde büyük risk aldılar ve gayet güzel gidiyorlar. Küsen taraftarı tribüne çektiler. Takıma istikrar sağladılar. İmkanlar nispetinde kadro genişliği sağladılar. Yüksek maaşlı takıma yük oyuncularla yolları ayırdılar. Daha ne olsun. Bu sene takım kümede kalırsa (ki kalacağına şüphem yok) seneye daha iyi işler yapacaklarına inanıyorum.