Şerife Şenyıl

Şerife Şenyıl

Tevekkül

Tevekkül

Sözlükte “Allah’a güvenmek” anlamındaki vekl kökünden türeyen tevekkül “birinin işini üstüne alma, birine güvence verme; birine işini havale etme, ona güvenme” mânasına gelir.

Toplumda insanlar işin gereğini ve sorumluluğunu yapmadan neticesini her zaman tam ve başarılı olsun istiyorlar. Lakin işin sorumluluğunu yerine getirmeden başarı bekleyemeyiz. Örneğin arabayla markete gittik ve arabamızı kilitlemedik sonrasında geldik baktık ki arabamız çalınmış. Sonrasında arabam niye çalındı diye üzülmeden önce tedbiri elden bırakmamalıyız. Araba kilitli olsaydı çalınması imkansızdı. Bu basit bir örnekti. Ama insanlar hep gayret ve çaba göstermeden neticesinin güzel olmasını umuyorlar. Tabiki gayret ve çaba gösterip başarılı da olmayabilir. Onda da Rabbimin bir hikmeti vardır diyerek içimiz huzurlu ve rahat olur. Elimizden geleni hiçbir zaman ardımıza koymamalıyız. Her durumun Allahtan geldiğini unutmamalıyız. Hayır bildiğimizde şer, şer bildiğimizde hayır vardır.

Hz. Peygamber'in, "Devemi bağladıktan sonra mı tevekkül edeyim yoksa bağlamadan mı?" diye soran bir sahabiye, "Önce bağla, sonra tevekkül et" yolundaki cevabı (Tirmizi, "Ḳıyame", 60) tevekkül ile sebeplere sarılmanın ilişkisini net olarak ortaya koyar. Hz. Ömer kendilerini tevekkül ehli göstererek vakitlerini camide geçiren bir grubu "siz tevekkül ehli değil hazır yiyicilersiniz" diyerek bu hayat tarzından men etmiştir. İslam'ın ilk dönemlerinde olduğu gibi günümüzde de görülebilen, çalışıp kazanmadan yaşamanın tevekkül olarak yanlış bir şekilde algılanması gibi tutarsız tevekkül anlayışlarının ortaya çıkmasında tevekkülle ilişkili olarak kullanılan kader, irade, çalışma, sorumluluk gibi kavramlara yüklenilen isabetsiz ve farklı anlamların önemli bir etkisi olduğu söylenebilir.

Konuyla ilgili ayeti kerimeyle sözlerime son vermek istiyorum: Demişti ki: “Ey kavmim! Görüşünüz nedir? (Söylesenize!) Şayet ben, Rabbimden bir belge/delil üzereysem ve beni kendi tarafından güzel bir rızıkla mükâfatlandırmışsa? Ben, size yasakladığım şeylere (kendim uymayarak) size muhalefet etmek istemiyorum. Tek amacım, gücüm yettiğince ıslah etmektir. Benim başarım, ancak Allah’ın izniyledir. Ben, O’na tevekkül ettim ve yalnızca O’na yönelirim.”(11/Hûd 88).

Tedbir bizden Takdir Allah’tan. Rabbim bizleri her halimizde tevekkül edenlerden eylesin inşallah. Amin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Şerife Şenyıl Arşivi
SON YAZILAR