Mehmet Toker

Mehmet Toker

Etki ajanlığı nedir?

Etki ajanlığı nedir?

Küreselleşen dünyada kitleleri etkilemek, kitleleri yönlendirerek siyaseti, ekonomiyi, sosyal alanı dizayn etmek, artık dünya üzerinde oynanan sanal satrancın en etkili hamlelerinden birisidir.  Bu hamleyi planlayanlar kitlelerin düşüncelerine doğrudan etki eden faktörleri kullanıyorlar.
 
Birincisi: hayaller, kelimeler, formüller... Kelimelerin kudreti sözlük anlamlarından ziyade insanların zihninde çağrıştırmış olduğu, izâfi, atfedilen manalara bağlıdır. Bu yolla kitleler algısal açıdan manipüle edilerek yönlendirmeye açık hale getirilebilir. İkinci: vehimler(illusions). Bütün toplumsal kargaşaların, isyanların, kalkışmaların, kaosların temelinde toplumsal vehimler ve bu vehimlerin şişirilip, büyütülerek gerçek gibi algılanması vardır. Üçüncüsü: tecrübedir. Tecrübe, hayatta yenilen kazıkların bileşkesidir. Tecrübeli insan veya toplumlar yönlendirmeye, güdülmeye, provokasyona açık değildir. Kitleleri gü(t/dü)lemek isteyenler doğrudan tecrübesiz gruplara, topluluklara etki etmenin onları yönlendirmenin yollarını ararlar. Sürekli olarak Z kuşağı vurgusunun yapılmasını bu açıdan değerlendirmek lazım. Dördüncüsü ise: aklı, mantığı devre dışı bırakarak ya da oyunun kurallarının yanlış olduğu ifade edilerek bilinçaltına yapılan negatif yığınaklar, müdahaleler ve zamanı geldiğinde bilinçaltındaki bu yalan yığınlarının ortaya çıkarılmasıdır.
 
Bu dört unsuru bugün dünya üzerinde en etkili biçimde kullanan yapılar, Siyonist Yahudilerin güdümündeki devlet veya siyasal örgütlerin istihbarat servisleridir. Halk deyimi ile "maşa" olarak da nitelendirebileceğimiz etki ajanları, yönlendirici ajanlar ya da daha kapsayıcı bir deyimle nüfuz ajanları bu hususlarda profesyonel olarak çalışan kimselerdir. Sosyal, ekonomik, siyasal, dinsel, kültürel alanlarda yuvalanmış olan bu etki ajanları özellikle toplumun ajite edilmesinde, kışkırtılmasında etkin rol oynamaktadırlar. "Etki Ajanı" ifadesi ile nitelenen kişiler, klasik istihbarat ajanları değildir. Klasik istihbaratçılık faaliyetlerinin ötesinde, özel servis veren pilot üniversiteler, enstitüler, vakıflar, özel misyonu olan kardinaller, piskoposlar, hahamlar ve tüm misyoner örgütleri, yurtdışında yatırım yapan şirketler, yurtdışında temsilciliği olan medya kuruluşları ve dışardan fonlanan haber ajansları aracılığıyla sağlanmaktadır.
 
Etki Ajanları toplumun her kesiminden olabilir. Bu ajanlık faaliyeti, istihbarat örgütü ile ajan olarak kullanılan kişi arasında kazan-kazan formülü ile fiiliyata geçiriliyor. Mesela; sıradan bir akademisyen, bir gazeteci, sanatçı, politikacı ya da bürokrat iken bir anda parlatılıp, şişirilip, şöhret sahibi bir akademisyen, gazeteci, politikacı veya bürokrata dönüştürülebilir. Nüfuz alanı genişletilebilir. Bu yatırım planıdır. Üretime gelince; istihbarat servislerinin, hedef toplumda ortaya çıkarmak istediği provakatif toplumsal olaylara, isyan, kalkışma ve kaosa, söylemlerle zemin hazırlayıp kutuplaştırıcı bir rol oynamalarıdır. 
 
Etki Ajanlarını üç ana grupta toplayabiliriz. Birincisi, kemikleşmiş kriterlerle seçilen profesyonellerdir. İkincisi, satın alınabilir entelektüellerdir. Üçüncüsü, sempatizanlar olarak isimlendirilen amatör gruptur. Profesyoneller, genelikle etki ajanını kullanacak olan istihbarat firmaları/servisleri ile dinsel, ırksal, kültürel açıdan ortak yönleri ya da ortak davaları olan yurt içinde ve yurt dışında özel eğitime tabi tutulan kimseler arasından seçillir.  Bunlar ya kriptolaşmış, aynı davaya sadakatle hizmet edecek olan kimselerdir ya da kimliğini gizlemeyen ancak misyonunu her zaman için gizli tutan kimselerdir.
 
Türkiye'de en çok Etki Ajanı'na sahip olan üç ülke ABD, İngiltere ve her ikisinin de ağababası olan İsrail'dir. Bu üç ülke etki ajanlarını, ilk aşamada kökleri dışarıda, göbek bağı ile bu yapılara bağlı olan, Türkiye'deki özel vakıf kolejlerindeki/üniversitelerindeki kendi davalarına sadakatle bağlı, kendi dini cemaatlerine mensup kişiler arasından seçerler. Bir sonraki aşamada bu kimseler Fulbright/(Eisenhower Rockefeller)Bursu  ile yurtdışına eğitime gönderilir. Yurtdışı eğitimini mezkûr vakıflar kontrol eder. IQ'su yüksek, İngilizce düşünüp yorum yapabilecek düzeyde dil bilgisine sahip bu Etki Ajanları master veya doktora seviyesinde profesyonel eğitime tabii tutulduktan sonra akademisyen, gazeteci, bürokrat, siyasetçi, iş insanı, din adamı vb. sıfatlarla provoke edeceği ve siyonizmin ilanihaye hedefini gerçekleştirmesi için hedef ülkeye gönderilir. Bu kimseler iktidara eklemlendiği gibi muhalefete de eklemlenebilir.
 
Satın Alınabilir Entelektüeller yapmış oldukları eylem ve söylemleri çoğu zaman kazan-kazan'daki pozisyonlarını kaybetmeme adına sürdürürler. Sempatizanlar dedigimiz amatörler ise çoğu zaman provakatör figüran olarak kullanıldığının farkında bile değildir.
 
Kitleleri yönlendirmede/provake etmede kelimeler önemli olduğu için, etki ajanları çok büyük yalanlar söyleyip, bu yalanları sürekli tekrarlayarak bilinçaltına negatif yığınak yaparlar. Özellikle tecrübesiz kuşaklarda bu yalanlar, gerçek algısı haline dönüştüğü zaman toplumda; kamplaşma, kutuplaşma ve provoke edilmeye müsait bir sosyo-psikolojik eşik aşılmış olur. Son dönemlerde yaşanılan 4-6 yaş Kur'an Kurslarına hakaret içeren söylemler, Hz. Meryem'in iffetine dil uzatılması, Hz. Adem ve Hz. Havva'ya hakaret edilmesi, Cumhurbaşkanına hakaret edilmesi etki ajanlarının nasıl çalıştığının net bir göstergesidir.  Cumhurbaşkanına hakaret eden gazeteci ve akademisyen sıfatı ile anılan ve gözaltına alınırken bile ters kelepçe algısı oluşturmak için tiyatro oynayan Etki Ajanı'nın, Özel Dost Koleji ve Boğaziçi Üniversitesi mezunu olduğu, akabinde Fulbright Vakfı bursuyla yurt dışında master ve doktora yaptığını değerlendirdiğimizde; yukarıda bahsetmiş olduğumuz hususlar daha net bir şekilde somutlaşacaktır.
 
Biz Kur'an-ı Kerim'i makam ve ses güzelliği açısından dinleyip değerlendirdiğimiz için Kur'an-ı Kerim'de Etki Ajanlığının nasıl yapıldığına ilişkin örnekleri ve uyarıları genellikle görmüyoruz. Müddessir Sûresindeki 18. ayetten 25. ayete kadar olan pasaj, İslam dinine karşı ilk provakatif söylemin ve kitleleri yönlendiren, Kureyş toplumundaki entellektüel bir siyasetçinin etki ajanlığında kullanılan dört faktörü nasıl profesyonelce kullandığının anlatıldığını görebiliriz. İkinci olarak Ali İmran Sûresi 69. ayetten 80. ayete kadar olan pasajda da kökleri dışarıda olan bir toplumun (Yahudilerin), Müslüman toplumu etki ajanlığı yöntemi ile nasıl etkilemeye ve provake etmeye çalıştığı, hangi yöntemleri kullandığı açık olarak anlatılır. Yine aynı şekilde Nisa Sûresi 137. ayetten 143. ayete kadar olan pasaj, etki ajanlığındaki tecrübesiz kitlelere karşı yapılan manipülasyonu anlatır. Toplumlar ve dönemler değişse de Allah'a ve O'nun dinine savaş açanların sahip olduğu inkar psikolojisinin ya da Etki Ajanlığı yöntemlerinin değişmediğini gösteriyor. Bu gerçeği göremediğimiz zaman nasıl bir algı operasyonuna maruz kaldığımızı, etki ajanlığı ile nasıl yönlendirildiğimizin farkına varamıyoruz.  Akıl ve muhakeme gücü etki ajanlarına karşı en etkili silahtır. Silahın mermisi de okumak, araştırmak ve hakikatin peşinde olmaktır. Dünya üzerindeki ki güç satrancı böyle oynanıyor. Bilmem anlatabildim mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Toker Arşivi
SON YAZILAR